'Paralel devlet' oldu devlet

Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Derin devlet devletin kendisidir” demişti. (17.04.2005) Bu sözü günümüzde şöyle söylemek mümkün: “Paralel devlet devletin kendisidir.” İşte size örnek; Adalet eski Bakanı Mehmet Ali Şahin, Türkiye’nin hukuk devleti söyleminin içi boş bir ifade olduğunu çarpıcı bir örnekle gösterdi. Önemli bir holdingin başında bulunan bir kişi hakkında ceza davası var ve mahkum olmuş.

Dosya Yargıtay’a gelmiş. Yargıtay’da “cemaatin imamı” diye nitelendirilen kişi dosya ile ilgili ne karar verilmesi gerektiğini Pensilvanya’ya sormuş. Cemaatin Yargıtay’daki imamı dosyayı kısa bir not ile birlikte Fethullah Gülen’e göndermiş. Fethullah Gülen, “Bu dosyanın benimle ne ilgisi var, bunu gönderen de kim?” dememiş. “Adalet neyi gerektiriyorsa ona göre karar verin” diye görüş bildirmiş. Herhalde Yargıtay Hocaefendinin söylediği “adil kararı” vermiştir.

Hukuk devleti mi?

Yolsuzluk operasyonları karşısında hükümetin uygulamalarına “Hukuk devletinin sonu” diye tepki gösterenlere şaşırıyorum. Bu mu hukuk devleti? Bakan Mehmet Ali Şahin söylüyor; “Bunlardan mı adalet bekleyeceğiz?” Evet Sayın Bakan ne yaşandıysa ne yaşanıyorsa ve ne yaşanacaksa sayenizde. Sizin ve üyesi olduğunuz hükümetinizin sayesindedir. Neden bunu duyduğunuzda söylemediniz de şimdi açıklıyorsunuz? Bir de ‘paralel devlet var’ iddiası ortaya atıldı. Verilen örnekler ve yaşananlar paralel devlet diye suçlanan cemaatçilerin asıl devlet olduğunu, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kağıt üzerinde kaldığını gösteriyor. Cemaatin güdümündeki paralel devletin AK Parti’nin yönetiminde bulunan devleti ‘paralel devlet’ haline getirildiği görülüyor.

Yolsuzluk operasyonu

İşte bir kaç örnek; Bir cemaat milli ordusuna kumpas kurabiliyorsa, Hasım belirlediği gazetecileri hapse atıyorsa, Barış sürecinin başında MİT’in PKK ve KCK yöneticileriyle Oslo’da yaptığı görüşmelerin kayıtları sızdırılıyorsa, MİT Müsteşarı’nı KCK operasyonunda ‘terör örgütü üyesi’ diye ifadeye çağırabiliyorsa ve Başbakan “Asıl hedef bendim” diyebiliyorsa, Yolsuzluk operasyonları devletin kayıtlarına girmeden sessiz sedasız yürütülebiliyorsa, Yolsuzluk operasyonu üzerinden Başbakan’ı tutuklamayı göze aldıysa, Polisi, savcısı, hakimi, Yargıtay hakimi, Bakanı, milletvekili, müsteşarı, istihbaratçısı, öğretmeni, doktoru, hemşiresi, hastanesi, okulu, gazetecisi, öğretim üyesi varsa gerçekçi olmak lazım; ‘Paralel devlet’ oldu devlet.

*

Demokrasi için önce adalet

Tüm insanlık adına hapisteki masumlar için sokaktaki insanlar için gerçek bir demokrasi için 2014 yılından yalnız ve yalnız adalet bekliyorum.