Üniformanın şerefi

Nerede ve hangi görevde olursa olsun; Fetullahçı Terör Örgütü üyeleri yalanı gerçeğe, hukuku kumpasa, ülkesini ABD’ye, şerefi onursuzluğa tercih etmiştir. İnsanı insan yapan şeref duygusundan yoksunlaştırılmış bu güruhun yapamayacağı kötülük, atmayacağı iftira, söylemeyeceği yalan yoktur. Türk Silahları Kuvvetleri’ne katılırken üzerine yalnız bir üniforma değil, devletine ve milletine sadakat ve onur dolu bir ruh giydiğinin farkında bile olmayan bu örgüt üyelerine yargıdan ders niteliğinde bir karar çıktı. Önce olayı anlatayım: bir astsubay olan D.E, FETÖ içinde “öğrenci” tabir edilen kişilerden birisiydi. Diğer dört kişiyle birlikte, “sivil imama” bağlı olarak hafta sonu toplantılarına katılıyordu. Dört kişi İslam dininin dört halifesinin isimlerini kod adı olarak kullanıyordu. “Sivil imam” onlara görev yaptıkları birliklerde diğer subaylarla ilgili sorular soruyor, içki, sigara içenleri, kadın zafiyeti olanları, alkol kullananların isimlerini alıyordu. Görüşmeleri hep yüz yüze yapıyorlar, bir sonraki toplantının yerini ve zamanını da ayrılmadan önce kararlaştırıyorlardı. Son anda değişiklik olursa, “sivil imam” sabit bir hattan kendisine bağlı “öğrenci” tabir edilen astsubayları arayıp durumu bildiriyordu.

Anlayana hapisten ağır ceza

Astsubay D.E’yi de 27 Ekim 2015 günü Gülcan Büfe’den saat 19:27:09’da ve 19.27:48’de aradı. Ama bir hata yapmıştı; kendisine bağlı aynı gruptan astsubay S.Ö’yü de 19:29:14’te aradı. Yani “ardışık” olarak FETÖ üyelerini aramıştı. Tüm bu bilgiler savcılığın incelemesinde ortaya çıktı. D.E. 2018 yılı Şubat ayında “ankesörlü hat” diye bilinen sabit hat operasyonunda gözaltına alınarak tutuklandı. İstanbul 23.Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Astsubay D.E. herşeyi inkar etti ama aynı sivil imama bağlı FETÖ mensubu astsubay M.K. ifadesinde itiraflarda bulundu. Dava aşamasında, toplantılara katıldığı, himmet verdiği örgütün talimatlarına uygun davrandığı ortaya çıktı. Yargılama sonucunda İstanbul 23.Ağır Ceza Mahkemesi 7 Şubat 2019 tarihinde verdiği kararla astsubay D.E’ye “örgüt üyeliğinden” 8 yıl 9 ay hapis cezası verdi. Birinin FETÖ üyesi olduğu ortaya çıktıktan sonra ceza alması olağan karşılanabilir. Ama asıl ceza, mahkemenin gerekçeli kararında kullandığı cümlelerdi bana göre. Mahkeme kararında şu ifadelere yer verdi; “Sanığın Türk Silahlı Kuvvetler mensubu olarak devlete ve millete bağlılığı, sadakati, onur ve şerefi üst düzeyde olması gerektiği halde devlete bağlılığından ayrılıp Türkiye Cumhuriyeti devletini ve Anayasal kurumlarını hedef alan bir örgüte bağlılık göstermesi dikkate alındığında suç yoğunluğu ortaya çıkmakta…” Evet, mahkeme örnek bir kararla; 2000 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne katılan, ancak taşıdığı üniformanın şerefi yerine FETÖ mensubu olmayı seçmiş birine “onur, şeref, sadakat” dersi vermişti. Gerçekten kıymetli bir ders, tabii almasını bilene.