Nevzat Akdere La Casa De Papel: Sen artık sen değilsin
HABERİ PAYLAŞ

La Casa De Papel: Sen artık sen değilsin

Fenomen dizi La Casa de Papel'in çok merak edilen 4. sezonunun hele hele eve kapandığımız bugünlerde gelmesi herkesi oldukça heyecanlandırdı. Dizinin yeni sezonuna bakış atmadan önce kısaca 'Neden bu kadar sevildi?" ve 'En son nerede kalmıştık?' diye hatırlatmak gerekiyor bence.

La Casa de Papel, ilk iki sezonuyla hızlı temposu, her karakterin bir hikayesinin olması ve özellikle kapitalist sisteme karşı dik durmasıyla adeta başımızın tacı oldu. Dahi Profesörü ve şehir isimlerini kod olarak seçen suç ekibini hepimiz kayıtsız sevdik. Yakalanmalarından endişelendik, onlarla hop oturup hop kalktık. Bazı kayıplar dışında mutlu sonla biten bir finali de Ciao Bella eşliğinde siyasi güçle flörtleşerek kucakladık.

Haberin Devamı

Dizinin başarısı hiç kuşkusuz bazı çevrelerin dikkatini çekti ve Netflix 3. sezonu yayınlayacağını açıklayarak kaçınılmaz sonu ilan etti. Bir maden vardı ve işlenmeye devam edilmeliydi. Bu gelişme dizi ve karakterlerine de olumlu yansıdı mutlaka. Uluslararası izleyici tarafından adeta yeniden keşfedildi suç çetesinin maceraları.

Bir partizan gibi yaşamak

La Casa De Papel: Sen artık sen değilsin

Dizinin 3. sezonu ekibin farklı ülkelerde milyonlarını keyiflerine göre harcayarak nasıl bir zenginlik içinde olduklarını görmemizle başladı. Bazılarımıza göre bu normal karşılanabilir. Ama anarşist mesajlar, o çılgın Dali maskeleri ve Ciao Bella'yı haykırırken içimizde dolan başkaldırma duygusunu sorgulattı. Aslında amaç neydi diye düşündürdü hepimizi. Tam bu noktada diziye Netflix elinin değdiğini fark ettik. Tokyo ve Rio ayrılığının ardından yapılan bir hata Rio'nun yakalanmasına yol açınca kahramanlarımız için yeni bir macera başlamış oldu. Rio'yu kurtarmak için İspanya Merkez Bankası'na girmek. Devlet sırlarını da ifşa etmek tehdidini de silah olarak yanlarına alan suç ekibi, kısa sürede Rio'yu yeniden aralarına aldılar.

Nerede kalmıştık?

La Casa De Papel: Sen artık sen değilsin

La Casa de Papel'in 3. sezon finali ekip için pek hayırlı bitmemişti açıkçası. Nairobi'nin vurulup ağır yaralanması, Profesör'ün; Lisbon'un (Murillo) öldürüldüğünü sanarak dağılması ve Palermo'nun kontrolünü kaybetmesiyle çözülmüş gibilerdi. Bu noktada kazanmak için bel altına bile vuran karnı burnunda müzakereci Alicia Sierra kozları eline geçirmişti.

Haberin Devamı

4. sezon incelemesi

Artık yeni sezondan bahsedebiliriz. Aslında geçen sezonun çıkış noktası diziye yine saygı duymamıza yol açabilirdi: "Ekipten kimseyi geride bırakamayız ve kurtarmak için elimizden geleni yaparız. Bunun için İspanya Merkez Bankası'na girmemiz gerekse bile..". Peki Rio kurtarılınca eylemi bitirip oradan çıkılabilir miydi? Çıkılsaydı, dizi izlenir miydi? Mutlaka devamı açısından bu yola gidilmesi anlaşılabilir ama olay; "Rio'yu kurtardık, Merkez Bankası'na girmişken bütün altın rezervini de eritip yanımızda götürelim"e evrilince yine eski sorular akıllara geliyor. Amacınız mesaj vermek mi? Yoksa siz ülkenin azılı suçluları mısınız? Cevabınız ikinci şıksa, ki öyle görünüyor, o halde ilk iki sezonun Dali maskeli kahramanlarından uzaklaşıyorsunuz, kusuruma bakmayın.

Dizinin yeni sezonunu iki bölüme ayırmakta fayda var. İlk 4 bölümü oldukça yavaş, ekibin, özellikle Profesör'ün dağılmasını gösteren La Casa de Papel ruhuna aykırı bir şekilde ilerledi. Nairobi'nin ameliyat süreci, "Önceliğim plan, plan plan" diye haykıran Palermo'nun planı tehlikeye atan hamleleri mantık sınırlarımızı zorlasa da içimize atmasını bildik.

Haberin Devamı

La Casa De Papel: Sen artık sen değilsin

Son 4 bölümse güvenlik şefi Gandia ile ekibimiz arasındaki bir ölüm kalım savaşına dönüştü. Bu kısımda da mantık hataları olsa da aksiyonu yüksek sahneler seyir düzeyini yükseltmiş ancak "Bu La Casa de Papel değil" diye söylendim sürekli. Profesör'ün oyuna dönmesiyle Lisbon'un kurtarılma planı hoşa gitse de, ilk iki sezonun zekasını geçiremedi bir türlü. Sonuç olarak Merkez Bankası soygunu bu sezonda da sonlanamadı. 5. sezona kısmet artık.

La Casa de Papel'in 4. sezonunu değerlendirirken ilk iki sezonunu yokmuş gibi sayarsam beğendim diyebilirim. Çünkü izlediğimiz artık o dizi değil.

İtici karakterler

Burada önceliği Alicia Sierra'ya vermek istiyorum. Sezonun finalinde zekasını konuşturup Profesör'ü kapana kıstırmasını alkışlarım. Ama artık doğur be kadın! Eminim ki doğum yaptıktan hemen sonra göbek kordonunu kesmeden suçlu kovalar bu.

La Casa De Papel: Sen artık sen değilsin

İkinci sırada Arturo var. Adam hamamböceği gibi. Dünyanın dayağını yiyor, hiçbir şey olmuyor. Bir şey olmadığı gibi hala eli işte gözü oynaşta. Rehine kadınları taciz peşinde. Sevgili senaristler Arturo'yla yeni sezonda bir vedalaşalım lütfen.

Üçüncü adayım Palermo... Zerre güven vermeyen bir karakter kendisi. Bencil ve ekip ruhuna uymayan davranışları var. Gerçi bunu en başında Profesör dile getirmişti.

Son notlar

  • Dizinin en büyük özellklerinden biri flash back'lerle kurguya katkı sağlamasıydı. Bu sezon geri dönüşlerin tek faydası, tıkanan ve sıkan güncel olay örgüsüne nefes vermek olmuş. Bu da La Casa de Papel'in dinamiğini etkilerken ruhuna aykırı olmuş.
  • Netflix eli değmiş derken eşcinsellik konusuna da değinmeden olmaz. Benim bir itirazım yok ama hemen hemen her Netflix yapımında rastlamaya başladık. Palermo'nun durumu malum. Bir de aralarına Juanito (Julia) girdi.
  • Herkes tarafından sevilen Berlin'den vazgeçmek diziye büyük zarar verirdi. Onunla flash back sahneleriyle devam ediyorlar. Başarılı bir hamle olmasına rağmen bu sezonda iyi kullanılmadığını düşünüyorum. Anlamsız şiddet sahnelerinin diziye ne gibi bir katkı sağladığını ben anlayamadım.
  • Denver-Stockholm kavgasının da mantıklı bir tarafını görmeye çalışıyorum ama olmuyor. Sevgili Stockholm darphane soygununda tanıştığın bir adama aşık oluyorsun ve etik taraflarını şimdi mi sorguluyorsun? Peki.
  • Tokyo bana göre iyi bir lider olabilir ama biraz daha zekasını kullanması lazım. Ama o genel olarak başka güçlerini kullanmak istiyor. Her 3 kelimesinden biri 'azdın' mı?
  • Diziye İstanbul kodlu bizden bir ekip üyesi daha katılır diye beklerken payımıza işkenceci Osman'ın düşmesi de oldukça acı oldu.
Sıradaki haber yükleniyor...
holder