Plastik cerrahi gelişirken estetik ve güzellik konusunda nasıl uzman oldular? Nerelerden geçtiler? Ne türlü sancılı süreçler sonunda plastik cerrahi estetikle buluştu ve bugünün harika yüzleri, muhteşem memeleri, sütun bacakları oluştu?
Bu keyifli ve zaman zaman ders niteliğinde tarihsel gelişimi ve sizinle rol model aldığım çok yetenekli bir cerrahı bu yazımda paylaşmak istiyorum.
Malum dünya savaşları; günümüz tıbbının yokluğunda patlayıcılar, parça tesirli bombalar, makineli tüfekler ve daha bir sürü ölümcül silahın keşfedildiği ve kullanıldığı; acının, sakatlığın, yaralanmaların da tarihi. Yüzdeki, bedendeki deformiteler estetik ve plastik cerrahiyi bir gereklilik olarak geliştirdi. Günümüze gelene dek plastik cerrahi çok sancılı süreçlerden geçti.
Birinci Dünya Savaşı sırasında kullanılan ağır toplar, makineli tüfekler ve zehirli gaz gibi silahlar, daha önce görülmemiş şiddette ve ölçekte yaralanmalara neden oldu. Erkeklerin korkulukların üzerinden baktığı siper savaşı koşulları, askerlerin maruz kaldığı yüz yaralanmalarının sayısında çarpıcı bir artışa neden oldu.
Evet kalınabilir. Teknik olarak 70’lerde bile yüz germe yapabiliyor olsak da ruhumuzun uyumu için geç kalabiliriz.
Ne demek istiyorum?
Bu konuda sabaha kadar konuşurum çünkü yıllardır bizzat şahit olduğum hasta hikayelerimde de, akademik ve felsefi olarak değişen ve dönüşen deneyimlerimde de gördüm ki insan hissettiği yaşta! Bu hissettiği yaşta bedeniyle uyumlu olmalı! Mutluluk nedir? diye sorduğumda gerçekten böyle bir cevap geliyor aklıma. Bedenin ve ruhun ahengi. Bu ahenkle mümkünse her yaşta kendinden memnun, aynalarla barışık ve yaşamın ortasında oluyoruz. Bu yüzden bugünkü yazımda yüz germe ameliyatlarının son yıllarda artan bilinçle daha genç yaşlara çekilmesinin ne kadar doğru bir adım olduğunu paylaşmak istiyorum.
Eski kanı 60’lardan önce yüz germeyi düşünmemekti. Ama biz artık yeni bakış açımızla kazandığımız bu iyilik ve güzellik halini gençken deneyimlemeyi, daha uzun süre bu güzelliği ve gençliği kullanabilmeyi savunuyoruz. O yüzden ne zaman yüz germe yaptırmalıyım dersek; yaşlanma belirtilerinizin iyiden iyiye belirginleştiği, sizi rahatsız edecek hale geldiği, ameliyatsız çözümlerin yetersiz kaldığı zaman yüz germe için ideal zamandır diyebiliriz. Hasta yeni ve genç kazanımını genç yaşında kullansın istiyorum. Diyelim ki 40’larında bir hasta, boynu ve orta yüzü oldukça sarkmış, yanakları boşalmış, göz kapakları düşmüş…
Yüz germe için 60 yaşını mı bekleyecek?
Tam 20 yıl bu rahatsız olunan durumla kalmaya ne gerek var? Tam tersi 40’larında bu şikayetlerinden kurtularak 20 yılını kendinden daha memnun, mutlu, daha genç ve sağlıklı geçirebilir.
Kollajen dolgular artık çok trend bir yüz gençleştirme yöntemi. Bu durumda şöyle bir tehlike ortaya çıkıyor… Her yerde çeşitli fiyat skalasında dolgu markaları! Hangisi doğru ve güvenilir peki? Biz bunu nasıl anlarız?
Bu dolguların üreticileri nerede, kim? Bu dolgular hangi ülkelerde hangi sertifikasyonlardan geçmiş? Bu dolgu markasının tüketici için en iyisi olduğunu nasıl anlayacağız? Neyi takip edeceğiz?
Öncelikle bilmediğimiz, bize markası, menşei ve onayları açıklanamayan hiçbir dolguyu cildimize değdirmiyoruz. Bu konuya çok önem veriyorum çünkü her geçen gün daha fazla estetik kazaları ve facialarını duyuyoruz. Estetik uygulamalara karşı artık daha bilinçliyiz. Araştırıyoruz, öğreniyoruz. Bu bilgilere çok önemli birkaç not eklemek istiyorum.
Kollajen dolgularda marka neden önemli?
Evet önemli çünkü kollajen (hyaluronik asit dolgular) dolgular yüzümüzün gençleştirilmesinde, restorasyonunda, yaşlanma karşıtı uygulamalar içerisinde çok önemli bir yere sahip ve ben bir plastik cerrah olarak bu önemli yaşlanma karşıtı uygulamayı severek yapıyorum.
Ama her sağlık uygulamasında olduğu gibi bu tip işlemlerin de tıbbi uygulamalar olması nedeniyle, bir doktor tarafından yapılıyor olmasının yanı sıra aynı zamanda kullanılan ürünlerin de güvenilirliği sizin açınızdan ve uygulamanın etkinliği açısından çok önemli.
Benim, duyduğunuz magazin haberlerinden de aşina olduğunuz bazı dikkat edilmesi gereken önemli hususlara değinmek istemem, işte nadir de olsa başınıza gelebilecek ve sonrasında size kâbus yaşatacak senaryolardan olabildiğince kaçınmanızı sağlamak için.
Geçen haftaki yaz için acil eylem planı tadındaki yazım çok okundu ve sevildi. Ben de bu konuyla ilgili bir tüyo daha vermeden geçemeyeceğim.
Kıştan kalma göbekler, selülitlenen bacaklar, yağlanan yanlar herkes burada mı?
O zaman başlayalım. Bütün bu şikayetlere biliyorsunuz ki estetik dünyasının muhteşem çözümleri vardır.
Bu hafta size ameliyatsız bölgesel incelme işlemlerinden ‘Trusculpt Cutera Flex’ işlemini anlatacağım. Biliyorsunuz bölgesel incelmeyle ilgili çok fazla işlem, makine ve uygulama var. Ama ben size her zaman en iyi ve en sağlıklı yöntemleri anlatmak ve tavsiye etmekle mükellef olduğum için anlatacağım işlem ‘Trusculpt Cutera Flex’!
‘Trusculpt Cutera Flex’ nedir?
Trusculpt Cutera Flex, ameliyatsız kasların belirginleştirilmesi ve güçlendirilmesi konusunda son yıllarda geliştirilmiş en etkin cihaz.
İnsan vücudu harika tasarımı olmasının yanında örneğin; yaş alımı, hareketsizlik, düzensiz beslenme, uyku düzensizliği hatta az su tüketimi bile vücudun yağlanmasına neden olabilir. Oluşan yağ dokusu zaman için yerleşir ve spor ya da diyete rağmen sizi terk etmez.
Kaslarımız bu yağlı doku içinde eğer zayıf ve güçsüz ise belirginliği kaybolur ve fark edilmez.
Mayısı da bitiriyoruz ve yaz geldi çattı artık. Kışlık kilolarımızı ha verdik ha vereceğiz, spora, diyete başladık derken bir yaza daha formda ve fit girememiş olabilirsiniz. Unutmayın yalnız değilsiniz… Bu panik hepimizin… : )
Bu köprüden önceki son çıkışta estetik plastik dünyasının mucizelerini sizinle paylaşmak boynumun borcu. Hala sıkılaşmak ve incelmek için istekli ama harekete geçemediyseniz size muhteşem önerilerle geliyorum;
Bu yöntemleri en hızlı sonuçlardan en yavaş sonuçlara doğru sayarsak;
Vaser liposuction
Bence yaza hazırlanmanın en hızlı yolu bu işlem. Bölgesel yağları alarak sizi beden beden inceltebiliyoruz ve sizi plajlara fit halinizle gönderiyoruz. Bu işlemden sonra 3-4 hafta verin kendinize yeter. Sonra deniz, kum, güneş hepsi sizin…
Belki tüm beden vaser lipo işlemleri süreçleri açısından biraz daha uzun olabilir ama bölgesel olarak, mesela bel, basen planlandığında sizi yaza hızlıca hazırlayacaktır.
Trusculpt Id ve Trusculpt Flex
Bölgesel olarak incelmek istediğimiz alanlara bu yeni iki teknolojiyi kullanmak ve beden beden incelmek mümkün, bu teknolojilerden trusculpt Id bölgesel yağlarını tek seansta yüzde 25 inceltirken, trusculpt flex ise kaslarınızı çalıştırarak hem kas belirginliğini artırıyor hem de üzerindeki yağlı dokunun metabolizmasını artırarak yağ yıkımına yardımcı oluyor.
Özel ilgi alanım olan kök hücre tedavileri gerçekten de bir mucize denebilir. Kök hücreyi hep duyuyorsunuz estetik uygulamalarda ama acaba nedir biliyor musunuz?
Kök hücreler her çeşit hücreye dönüşebilen hücrelerdir. Kemik, kıkırdak, karaciğer, kas, diş, saç… Aklınıza gelen bütün hücrelere dönüşebilirler.
Kök hücreler vücudumuzun deyim yerindeyse ham ürünleridir, vücudumuz bu hücrelerin her tip hücreye dönüşebilme potansiyelini kullanarak kendini tedavi eder, yeniler. Bu bir mucizedir işte!
KÖK HÜCRELERE OLAN İLGİMİZİN SEBEBİ NE?
Çünkü artık hastalıkların, hastalık oluşturma mekanizmalarını daha iyi biliyoruz ve fark ediyoruz ki kök hücreler bu bozulan mekanizmaları onarmada kilit rol oynayabilir.
Kök hücrelerin rejenerasyon yani yenilenme yeteneklerinin gücünü fark ettik ve bu alan rejeneratif tıp bilimi olarak gelişiyor.
İlaç çalışmaları ve deneysel tedaviler için kök hücre araştırmaları artık çok önemli bir kılavuz olmuş durumda.
KAÇ TİP KÖK HÜCRE VAR?
Malum yaz geldi çattı. Havalar ısınmaya başladı. Yavaş yavaş kışın rehavetinden çıkıp güneşi hissetmeye, tatil planları yapmaya, bikini modelleri bakmaya başladık. İçimiz artık kıpır kıpır hayata karışmaya, sosyalleşmeye ve belki de aşka hazırız.
Peki ruhumuz gibi yüzümüz ve bedenimiz de bizimle hazır mı?
Bu yaz kendini nasıl görmek istersin? Bedenin ve cildin yaza hazır mı? Kendinden memnun musun? Nasıl daha iyi bir versiyonunu yaratırsın?
Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki plastik cerrahi; teknoloji ve bilimi estetikle buluşturarak son yıllarda mucizeler yaratıyor. Bizler de estetik plastik cerrahlar olarak el becerimiz, deneyimimiz ve bilgimizle dünyadaki son gelişmeleri yakından takip ediyor ve hastalarımıza uyguluyoruz.
Yıllardır binlerce danışanım ve hastamdaki gözlemlerime dayanarak söyleyeyim; yaza girerken kendisi için küçük ya da büyük bir işlem, uygulama ya da operasyon planlayanların memnuniyet ve mutluluk seviyelerindeki artışa bizzat şahit olmuşumdur.
Ameliyatsız ya da ameliyatlı işlemlerden bazılarına şöyle bir göz atalım.
Bu yaz size en çok hangisi lazım?
Botoks mu?
Kim istemez güzel, düzgün ve fit bacaklara sahip olmak!
Genetikti, spordu derken güzel bacaklar için estetik cerrahi de yüz güldürücü çözümlerle son yıllarda popülerliğini koruyor.
Ben şahsen bacak şekillendirme – uyluk germe operasyonlarını yapmaktan çok mutlu oluyorum. Sonuçları itibariyle kişileri memnun ve mutlu eden, sosyal ve özel hayatlarına çok iyi gelen bir operasyondur.
Peki nedir bacak şekillendirme - Uyluk germe ameliyatı?
Bacak iç bölgemizin üst ve iç kısımlarında; kilo alıp verme, tüp mide gibi yoğun ve hızlı kilo verilen operasyonlardan sonra ya da yıllanma ve benzeri farklı nedenlerle cildimizin ve kolajenimizin gevşemesi sonucu sarkmalar oluşur.
İşte bu sarkmaları gidermek ve bacağımızı daha ince, daha sıkı göstermek için yaptığımız cerrahi işleme Uyluk yani Bacak Germe -
Bacak şekillendirme ameliyatı denir.
Bu problemleri yaşayan hastalar kliniğimde bana “Doktor bey bacak içlerim hareket sırasında çok gevşek gözüküyor, kısa ve abiye giysiler giyemiyorum” ya da “Bacaklarımdaki gevşek duruş yaşlı bir görüntü oluşturuyor” diye şikayet ederler.