Opr. Dr. Serdar Bora Bayraktaroğlu Güzellik sadece bugünümüze özel bir durum mudur? Bölüm 2…
HABERİ PAYLAŞ

Güzellik sadece bugünümüze özel bir durum mudur? Bölüm 2…

Geçen haftadan güzelliğin mitolojik macerasına geri döndüğümüzde en son Athena’nın Paris’e ona en güzel unvanını vermesi karşılığında, Paris’i dünyanın en bilge adamı yapacağına dair vaadinde bırakmıştık.

Hatırlayanlarınız Paris’in hikayesinin Truva savaşına kadar gideceğini ve hikayeye Achilleus ve Agammenon’ nun un katılacağını hatırlayacaktır.

Evet hikayeye geri dönersek

Çekirge Paris, adil olacağını söyleyerek kendisine vaat edilen ikinci rüşvetin de üzerinden kibarca atlamayı becerir. Sıra Afrodit’e geldiğinde ise bizim gururlu ve adil çekirgeden eser kalmaz. Afrodit, Paris’in yanına sokulur. Paris utancından kıpkırmızı olur. Paris’in kıvama geldiğini gören Afrodit konuşmaya başlar:

Haberin Devamı

“Hiçbir detayı atlama. İyice bak. Seni görür görmez dedim ki: Of! Frigya’nın en yakışıklı adamı neden bu salak sığırların peşinde ömrünü harcıyor? Şehirde yaşamak varken Paris bunu neden yapıyorsun kendine? Benim kadar güzel ve en az benim kadar tutkulu bir kadınla, mesela Spartalı Helen ile evlensen ne kaybedersin ki? Helen seni bir kere görse eminim senin için evini, ailesini, her şeyi bırakır. Herhalde Helen’i biliyorsundur.”

Helen’i tanımayan Paris, Afrodit’ten onu anlatmasını rica eder. Afrodit de memnuniyetle anlatır:

“Helen sarışın ve narin tenlidir. Kuğu yumurtasından dünyaya geldiği için babasının Zeus olduğunu söyleyebilir. Avlanmayı ve güreşi sever. Yunanistan’ın bütün prensleri ona talip oldu. O ise Ulu Kral Agememnon’un kardeşi Menelaos ile evlendi ama bu küçük bir detay. İstersen onu elde edebilirsin.”

Paris şaşırır:

“Evliyse nasıl benimle evlenir?”

Tanrıça Afrodit neler yapabileceğinden emindir:

“Aman canım. Ne kadar da safsın! Bu tür işleri ayarlamanın benim tanrısal görevim olduğundan hiç mi haberin yok?” Bence sen Yunanistan’a geç. Oğlum Eros da sana rehberlik etsin. Helen seni bir görsün; bak sana nasıl da âşık oluyor.”

Paris, Afrodit’in sözlerinden emin olmak ister:

“Buna yemin eder misin?”

Afrodit yemin edince Paris’te ne gurur kalır ne adalet. Üçüncü rüşvetin büyüsüne kapılan çekirge Paris böylece altın elmayı Afrodit’e uzatır. Paris bu kararıyla sadece Hera ve Athena’nın nefretini üzerine çekmekle kalmaz, Helen ile kaçarak öfkelendirdiği Menelaos’un yaklaşık 10 yıl süren ve yüzyıllarca konuşulan Truva Savaşı’nın fitilini ateşlemesine neden olur. Afrodit ise aldığı altın elma ile sahip olduğu “Güzellik Tanrıçası” unvanının tadını çıkarır.

Haberin Devamı

Ey güzeller güzeli Afrodit (Roma mitolojisindeki adı: Venüs)! Bazen bir arkeoloji kazısında; tıknaz boylu, koca kalçalı ve koca memeli bir heykelcik olarak çıktın karşımıza, bazen ise bir tabloda; uzun boylu, ayva göbekli ve upuzun sarı saçlarınla. Afrodit, Afrodit söyle bana! Hangi hâlini daha güzel buldun bu dünyada?

Güzelliğin macerası bakın ne kadar geriye dayanıyor ve ne kadar çok bakışlı, güzellik sadece tek bir kelime olsa da içerdiği anlam işte gördüğünüz üzere sayfalarca kitabı doldurabilir.

Benim size plastik cerrah olarak tavsiyem, sizi güzelleştirebilirim, size genç bir yüz, size güzel bir burun, güzel dik bir meme , güzel düz bir karın yapabilirim .

Haberin Devamı

Ama sizi daha sevecen, daha merhametli daha zeki, daha hoşgörülü, daha doğayı insanı seven biri yapamam…

Güzelliğinizi anlamlandırmak sizin elinizde…

Haftaya yeni bir konuda daha görüşmek üzere…

Sıradaki haber yükleniyor...
holder