Oral Çalışlar Sünni 'fetvası'yla Alevilik tanımlanamaz
HABERİ PAYLAŞ

Sünni 'fetvası'yla Alevilik tanımlanamaz

Devlet Bahçeli, Alevilere yönelik yeni açılımlar hükümetin gündemindeyken dikkat çekici bir çıkış yaptı. “Alevi kardeşlerimiz cemevini ibadethane görüyorsa, ki öyledir, bize düşen buna saygı duymak ve peşin hükümlerin ambargosundan kurtularak yapıcı bir tavır almaktır. Kimin nerede ve nasıl ibadet edeceğinin yazılı bir kuralı, bağlayıcı bir hükmü, genel geçer bir ilkesi yoktur.”

40 yıldır Alevilerin söyledikleri de buydu. Devletin, milyonlarca Alevi yurttaşın talebine uyarak cemevlerini ibadethane kabul etmesiydi. Bahçeli, bu konuyu muhtemelen Cumhurbaşkanı ile konuşmuştur. Onunla bir mutabakata varmış olmalılar. Tabii bu yeni bir durum. 2009 yılındaki Alevi Çalıştayları’nın ardından hazırlanan raporda da cemevlerinin ibadethane statüsü kazanmaları gerektiği vurgulanmıştı.

Haberin Devamı

Hazırlanan yasa taslağında da yer alan bu hüküm, Meclis'e sunulmadan az önce son dakikada çıkarıldı. O dönemde cemevleri konusunun Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan sorulması yolu seçilmişti. Diyanet’e göre de cemevi ibadet yeri değildi. Sünni fetvasıyla Aleviliği tanımlamak yanlış bir yol. Cemevlerinin ne olup ne olmadığına Diyanet karar veremez.

Bu mesele bir topluluk hakkı meselesi. Toplumun herhangi bir kesimi (sayıları kaç olursa olsun) diyorsa ki “Burası benim ibadethanemdir”, devlet bunu kabullenmek zorunda. O topluluğun ihtiyaçlarına uygun çözüm yolları üretmek, onların ibadetlerini rahatça yapabilmeleri için destek vermek zorunda. Bahçeli’nin çıkışı, çözümün önünü açabilecek bir yaklaşım içeriyor. Bütün mesele bu kez konuyu Sünni fetvasının egemenlik alanından çıkarabilmek.

Cemevlerini ibadethane olarak kabul etmek yerine başka yan çözümler üretmeye kalkışmak yanlış. Alevilerin de bunu kabulü mümkün değil. Demokratik bir rejimde siyasetçiler seçmenlerin taleplerini, beklentilerini dikkate alır. Toplumun eğilimlerini iyi okuyanlar başarılı olur. Daha önce yok saydığımız, görmezden geldiğimiz topluluklar, talepler seçim ortamında fark edilir.

Milyonlarca nüfusa sahip olan Aleviler, yüzyıllardır, yönetimlerin, dini fanatiklerin ağır baskıları, katliamları altında varlıklarını koruyarak bugünlere geldi. Toplum olarak onlara ciddi bir özür borcumuzun olduğunu söyleyebiliriz. Şimdi kritik bir seçimin eşiğindeyiz. Kürtler gibi Aleviler de oy potansiyelleri nedeniyle siyasetin kaderini tayin edebilecek durumda. Artık bu topluluklara yönelik Sivas ve Maraş benzeri katliamlar olmamış gibi davranamayız.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder