Özgür Gökmen Çelenk DEHB tedavisi sadece reçeteyle yürütülmez
HABERİ PAYLAŞ

DEHB tedavisi sadece reçeteyle yürütülmez

Çocuk, Ergen ve Erişkin Psikiyatristi Prof. Dr. Yankı Yazgan, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun tedavisiyle ilgili en sık sorulan soruları yanıtlıyor.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu nasıl tedavi ediliyor?

Hiçbir çocuk sadece ilaçla veya sadece psikolojik yöntemlerle ya da sadece okul önlemleriyle tam bir rahatlığa ulaşmıyor.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda (DEHB) ilaç tedavisi alsa da almasa da temel yöntemler şunlar:

  • Çocuğun anlaşılmış hissedeceği, kendini zaafları ve kusurlarıyla anlayabileceği psikolojik yaklaşımlar,
  • Ailenin çocukta davranış kontrolünü sağlayabilecek şekilde bir ev içi düzen oluşturması için eğitilmesi,
  • Okul ortamının çocuğun ihtiyacına uygun hale getirilmesi için okul öğretmeni ve psikolojik danışmanı ile işbirliği yapılması.

Bu adımlar hangi oranda yeterli?

Tanı alan çocukların en az yarısında bu adımlar durumu düzeltmek için yeterli olmuyor ve ilaç tedavisi gerekiyor. İlaç tedavisi özellikle davranış kontrolü ve dikkat, odaklanmayı etkin kılma için en etkili kısa vadeli tedavi. Özellikle yaş büyüdükçe yerleşmiş kalıpları değiştirmek, çocukla ilgili izlenimleri silmek ve çocuğun kendi alışkanlıklarını değiştirmek açısından bir kredi gibi.

Haberin Devamı

Hangi ilaçlar kullanılıyor?

Günümüzde dikkat ve konsantrasyon üzerine etkili olduğu kesin olarak bilinen ve DEHB tedavisi için ülkemizde ruhsatlandırılan iki ilaç grubu var: 'Uyarıcılar/psikostimülanlar' ve 'noradrenerjik' etkili ilaçlar. İlaçlar daha ziyade dikkati, dikkat süresini uzatmak, aynı anda birden çok konuyla ilgilenebilme kapasitesini artırmak, bekleyebilmek ve sabredebilmekle ilgili sistemleri destekliyor.

İlaçlar hangi mekanizmayla etki ediyor?

Dopamin, beynin kontrol, planlama, organizasyonla sorumlu ön bölgelerinin de kullandığı, yenilik ve yeni durumlar ile hızlıca salınan bir kimyasal. Dopamin salınımı özellikle bir davranışı daha çok ve daha uzun süreli yapmamızı sağlıyor. DEHB’li bireylerde dopaminin bu etkisi hemen sonuç ve keyif vermeyen durumlarda hızla silikleşiyor, o durumlar yeniliğini, ilginçliğini hızlıca yitiriyorlar. Okuma-yazma gibi efor ve tekrarlama gerektiren akademik aktivitelerde, sıkıcı durumlara tahammül gibi kendini kontrol gerektiren gündelik ilişki ve olaylarda beyindeki motivasyon sistemleri bir bakıma çabuk yoruluyor. DEHB’de beyin görüntüsü ve elektrofizyoloji çalışmalarında görülen kolayca yoruluvermiş, yarı uykulu bir beyin. Kullanılan ilaçlar dopaminin beyindeki kullanımını daha verimli kılıyor.

Haberin Devamı

İlaç tedavisinin ne gibi riskleri var?

Her ilaçta olduğu gibi DEHB tedavisinde kullanılan ilaçların da prospektüsünde ayrıntısıyla sıralanmış çoğu nadir, bazıları tehlikeli olmasa da rahatsız edici bulunan (iştahsızlık ya da belli saatlerde keyifsizlik gibi) yan etkiler var. Hekim ve aile yakından iletişimdeyse, durumun gerektirdiği sıklıkta temastaysa çocuğun tedaviden zarar görme ihtimali çok düşük, zira problem yaratabilecek bir yan etki hızlıca fark edilebiliyor. Tedaviler bazen yıllarca sürüyor. Başta kaygılı ve titiz olan aileler bile zaman içinde sıkılarak hekim temasını aksatabiliyor, meseleyi sadece ilacın alındığı bir durum olarak görebiliyor. Oysa, DEHB tedavisi sadece bir reçeteyle yürütülmez. Çocuğun okul, aile ve arkadaş ortamındaki varlığını en iyi biçimde ortaya koymasını sağlayacak tıbbi, psikolojik ve eğitsel araçların bileşimi gerekir. "Aman ilaçlar dikkate çok iyi geliyor, herkes alsın" denemez. Aksine bu ilaçlar herkes kendi istediği gibi kullanmasın diye özel kontrollü reçetelerle satılıyor. Türkiye'de tedaviyi yürütmekle yetkili çocuk psikiyatrlarının büyük bölümü ilaç konusunda çok titiz. Gereksiz tedaviden mümkün olduğunca kaçınarak, tedavi gerekliliği olduğunda da bunu en etkin bir şekilde yaparak çalışıyorlar. Kamu hastanelerinin malum çalışma koşulları kısacık zaman dilimlerinde bu tedaviyi zorlaştırsa da...

Haberin Devamı

İlaç, rahatsızlığı ortadan kaldırıyor mu?

Gelişim sorunları yok edilmesi gereken bir tümör gibi görülmemeli. İlaç tedavisinin etkileri geçici. Ancak bu geçici süre içinde eğitim, ebeveynlik ve psikososyal destekleri ihmal etmezseniz ilacın sağladığı gelişim fırsat olur, elde edilen kazançlar kalıcı olur. Kırık bir kola alçı taktığınızda, kırığın kendisi ile ilgili herhangi bir değişiklik yapmıyorsunuz. Ancak kemiğin doğru iyileşmesi için bir tür çerçeve, kılavuz oluşturuyorsunuz. İlaç tedavisini çocuğun gelişimiyle ilgili hamleleri yapabilmesi için ona bir soluk aldırmak gibi düşünebiliriz.

İlaca alternatif olduğu söylenen yöntemler konusunda ne düşünüyorsunuz?

Aileler "Yeter ki ilaç kullanmayalım" düşüncesinin etkisiyle etkinliği yararları araştırılmamış ve kanıtlanmamış, pek bir faydasını da görmediğimiz yöntemlere kayabiliyorlar. Bir çocuğa birçok şey iyi gelebilir ama iyi gelen her şey bir tedavi olarak görülemez.

DEHB neden tedavi edilmeli? İyi bir anne-baba çocuk ilişkisini, iyi bir okul ve arkadaş ilişkisini, iyi bir öğrenme sürecini engellediği için... Bu sorunları ortadan kaldırmaya çalışırken bir psikiyatrın tedavi planı kapsamında şu yöntemler bulunuyor: Standart ilaç tedavileri, çocukla, aileyle, okulla yürütülen psikolojik ve eğitsel müdahaleler. Bunların dışında bir yöntem yok. Aslında başka bir yönteme pek ihtiyaç da yok.

Ailelere neler tavsiye edersiniz?

Çocuğun sıkıntılarını anlamaya çalışın. Yaptıklarının onun bilinçli tercihi olmadığını, kendisini kontrol edemediğini akılda tutun. Evet, bilerek yapıyor, yaptığının farkında ama amaçlayarak, niyetlenerek yapmıyor. Bu konudaki otoritelerin yazılarına, kitaplarına başvurun. Çocuklarınıza gelişimi için ihtiyacı olan düzeni, sınırları, yaşamın çerçevesini çizmekte yardımcı olun.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder