Giriş
Tıp dünyasının en prestijli dergilerinden The Lancet COVID-19 geçiren hastaların yüzde 63’ünün yorgunluk, yüzde 26’sının uyku bozuklukları, yüzde 23’ünün de kaygı ve depresyondan muzdarip olduğunu yayınladı. Dahası virüsü geçirmeyen pek çok kişide de pandeminin yarattığı stres nedeniyle yorgunluk ve uykusuzluk problemleri görülüyor. Avusturya’daki VIVAMAYR’ın kurucu doktoru Prof. Dr. Harald Stossier, pandemi yorgunluğuyla baş etmenin yollarını anlatıyor...
1- C VİTAMİNİNİ KÜÇÜK DOZLARA BÖLÜN
Yorgunluğun üstesinden gelmek için en önemli takviyelerden biri C vitaminidir. C vitamini, COVID-19 enfeksiyonuna karşı çok özel bir tedavi ve korumadır. Yorgunluğun çok etkili bir şekilde azaltılmasına yardımcı olur. Burada önemli olan, C vitaminini gün içinde birkaç kez ve küçük dozlar halinde almanızdır. Tek seferde yüksek doz yerine 3-5 seferde ve az miktarda C vitamini almak çok daha faydalıdır. Tek seferde yüksek doz C vitamini, bedenin ihtiyacından fazla C vitamini alınmasına sebep olabilir. Bu da emilimi düşürür ve bazı durumlarda ishale yol açar. Bu nedenle 500-1000 mg’lık dozlar halinde günde 3-6 defa almak daha faydalıdır. C vitaminini 1 litre suda eritip gün içinde yudumlayarak içmeniz de mümkün.
2- ÇİNKO BAĞIŞIKLIĞA DESTEK OLUR
Bir diğer gerekli eser element ise çinkodur. Vücuttaki yaklaşık 200 enzim için önemlidir. Tüm bu enzimlerin metabolizmamızın çalışmasında farklı görevleri vardır. Bu yüzden özellikle virüs enfeksiyonlarından sonra yorgunluğu azaltmak için çinko çok faydalı. Çinko, virüsün çoğalma olasılığını azaltır ve bağışıklığın güçlenmesine yardımcı olur. Günlük olarak 30 mg çinko alımı yeterli. Yorgunluk için bu miktarla başlayabilirsiniz.
3- D VİTAMİNİNİ İDEAL SEVİYEYE ÇIKARIN
D vitamini, bağışıklık sisteminin en önemli düzenleyicisidir. Bağışıklık sistemi için gereken farklı tip proteinlerin genler tarafından sentezlenmesini sağlar. D vitamini eksikliği, bağışıklık sistemini zayıflatır ve koruma etkisini azaltır. D vitamini eksikliği tedavi edilirse yorgunluk ve enerji kaybı ortadan kalkar. D vitamininin en önemli kaynağı güneştir. Fakat özellikle kış ve bahar aylarında eksik D vitaminini güneşten sağlamak mümkün olmayabilir. Yorgunluk problemi çekenler, D vitamini seviyesini 100 μmol / l veya daha fazla olan optimum aralığa çıkarmak için günde en az 10.000 IU D vitamini kullanmalı.
4- AKŞAMLARI ÇİĞ BESİN TÜKETMEYİN
Beslenmenin enerji seviyelerimiz üzerinde güçlü bir etkisi var. Mayr terapisinde uygulanan beslenme ilkeleri, yorgunlukla mücadelede de oldukça etkili. Bu prensipleri şöyle sıralayabiliriz:
- Gün içinde bol su için. Fakat yemeğe yarım saat kala su içmeyi kesip yemek esnasında ve yemekten en az 1 saat sonrasına kadar su içmeyin.
- Lokmaları 30-40 kere çiğneyin. Her yemek en azından 30 dakika sürmeli ki çok çiğneyebilmek için vaktimiz olsun. Bu basit rutini takip edebilirseniz bağırsaklardaki sindirimin çok daha kolay ve en iyi şekilde gerçekleşmesini sağlarsınız.
- Sabahları sindirim sistemimiz akşamlara göre çok daha iyi çalışır. Bu doğal ritim bize sabahları daha fazla yeme ve daha enerji verecek yemekleri sindirebilme imkanı sağlar. Akşamları ise bunun tam tersi. Bu nedenle akşamları mümkün olduğunca sindirimi kolay besinler tüketin, erken saatlerde yemek yiyin. Akşam yemeklerinde mümkünse sadece sebze çorbası için, hatta haftada 1-2 gün akşam yemeği yemeyin.
- Saat 16.00’dan sonra kesinlikle çiğ sebze, meyve, salata tüketmeyin.
- Sebze-meyveleri mevsiminde tüketin.
- Yemek aralarında atıştırmayın, sadece su ve bitki çayı için. Öğünler arasında en az 4-5 saat bırakın.
5- YATAK ODANIZDAKİ CİHAZLARI KAPATIN
Yenilenmek, sabahları enerji dolu hissetmek için dinlenmeye zaman ayırmanız, geceleri iyi uyumanız gerekiyor. İyi uyku için akşamları daha az yemek yeterli değil, yatak odanızdaki tüm elektrikli cihazları kapatın. Uyku alanınızda cep telefonu, bilgisayar, TV, uzaktan kumanda ve diğer tüm elektronik cihazların kapalı olduğundan emin olun. Bu cihazlardan yayılan elektromanyetik dalgalar uyku düzeninizi olumsuz etkiler, uykunuzu düzenleyen melatonin hormonunu azaltır. Bu da ertesi gün yorgun uyanmanıza neden olur.
6- AÇIK HAVADA EGZERSİZ YAPIN
Elbette kendinizi zayıf ve yorgun hissettiğinizde egzersiz yapmak zor olacaktır. Fakat hareketle birlikte oksijen alımı, enerjinizi geri kazanmak için yararlı ve gereklidir. Mümkünse temiz havada egzersiz yapın. Egzersizde aşırıya kaçmayın, egzersizin yoğunluğunu yavaş yavaş artırın.
