Ağzında emzik, dilinde parite!

Zamane çocuklarına nasıl acıyorum anlatamam.

Neredeyse kundakta başlıyor eğitim hayatları.

Hele bazı anne babalar, sıfır kilometre beyin bulunca ne öğreteceklerini şaşırıyorlar.

“Onu da öğreteyim”, “Bunu da vereyim”, “Şunu bilsin”, “Bunu hiç duymasın” diye diye paralıyorlar kendilerini.

Zannediyorlar ki, bebeğe ne dinletirlerse, çocuk ileride o konunun gurusu olup çıkacak.

Bugüne dek bebeğine klasik müzik dinletenini de duydum, edebi kitap okuyanını da, yanında İngilizce’den başka dil konuşmayanını da.

Ama geçen gün bir arkadaşımın anlattıklarına inanamadım.

Efendim; zavallı bebeğin babası, ekonomi ve finans üzerine birkaç okul deviren, şimdilerde bir danışmanlık şirketinde yöneticilik yapan bir zat-ı muhterem.

Hatırı sayılır büyük şirketler, nasıl yatırım yapacağından tutun da, nasıl kâr elde edeceğine kadar bu kişiye danışıyor. Anlayacağınız akil bir adam.

Böyle bir baba, elbette çocuğunun ileride meslek olarak seçmese bile birkaç kelam edebilecek kadar ekonomi hakkında bilgi sahibi olmasını ister değil mi?

İster de, akşam işten eve gelince daha birkaç haftalık oğluna günün ekonomi bültenini özet geçmez!

Hayır, yanlış okumadınız.

Dünya ekonomisi nereye gidiyor, piyasalarda son durum ne, altın rezervi, gayrisafi milli hasıla, İMKB, Dow Jones, Nasdaq endeksi, döviz kuru, parite…

O gün ekonomiye dair ne varsa anlatıyormuş daha ağzındaki salyaları tutamayan, el kadar bebeğe!

Amaç; şimdiden kulak dolgunluğu olsun, ileride ekonomiye yabancılık çekmesin!

Yahu amacın ne, bu nasıl bir ego, neyin peşindesin?

Maazallah çocuk konuşmaya başlayınca ağzından, “Bugün endeks dip yaptı baba” sözü çıksa sevinçten havalara uçacak.

Sonra da “Bizim oğlan çok farklı bir çocuk” diye hava atacak çevresine.

Ahh ahh!

Sizin o “çok farklı” olduğunu zannedip de istemediği eğitimi aldırdığınız çocuklarınız var ya, bu işkenceye daha fazla dayanamayıp 30’una varmadan aşçı olmak istiyorlar.

Benden söylemesi!