Papatya Akdağ

13 Mart 2020, Cuma 10:46

Evet dünyayı sen/ben/biz değiştirebiliriz

Düşüncelerimiz ve eylemlerimiz, durgun bir suya atılan taşlar gibidir. Merkezdeki harekete paralel olarak dalgalar büyür ve yayılırlar.

Milyarlarca insanın yaşadığı bir dünyada, büyük ve köklü bir değişim olması için çok büyük hareketlerin başlaması gerektiğini düşünüyor olabiliriz. Oysa her birimiz içimizde -önce kendi minik dünyalarımız için- iyiye veya kötüye doğru gidebilecek değişimleri başlatabilecek güce sahibizdir.

Yani, aslında, çok önemsiz gibi gördüğümüz bir cümle, bir başkasını etkileyebilir ve o insanın tepkisi de diğer bir insana acı, korku, ilham, mutluluk veya endişe verebilir.

Aklımızdan geçenler ve hareketlerimiz, tıpkı durgun bir suya atılan taşlar gibi dışa doğru hareket ettikçe dalgalar halinde büyüyen, genişleyen, yayılan ve etkisini hissettiren bir hal alır. Yani dünya üzerindeki etkimiz tahminimizden çok daha büyüktür ve tahminimizden çok daha büyük sonuçlara sebep olabilir.

Dalga efektini olumluya doğru fark yaratmak için kullanmak da bizim seçimimiz, etrafımızı olumsuzluk dalgaları ile doldurarak dünyamızı karartmak da.

Şüphesiz ki, ne ekersek, onu biçeriz. Hiçbir tohum ait olmadığı meyveyi vermez. Negatif enerjilere maruz kalan birinin, etrafına bu negatif enerjiyi geçirme olasılığı çok daha yüksektir.

Oysa bir gülümseme, ufak bir yardım, bir güzel söz ve nazik bir davranış sayesinde kartopu gibi büyüyen ve koca bir harekete öncülük edebilmek mümkün.