Fazla büyüttük canım. Meğer mesele gayet basitmiş. Herhalde olay şöyle gelişmiş.
.........
Binaya girdiğinde Kaşıkçı bakmış ki, iki grup içeride tekme tokat kavga ediyor.
“Şunları ayırayım” demiş.
Dalmış aralarına...
İşte o anda -yanlışlıkla bir yumruk, Kaşıkçı’ya isabet etmiş.
Hepsi bu...
Öbürlerinin burnu bile kanamamış.
Olan Kaşıkçı’ya olmuş. Sizlere ömür.
Peki, sonra? Binadan nasıl çıkarmışlar? Nereye götürmüşler? Nasıl götürmüşler?
- Amma da çok sual soruyorsunuz?
Ne yapacaksınız bu kadar ayrıntıyı?
Adam ölmüş işte.
Haberler son dakika / son dakika diye Riyad’ın açıklamasını anons edince, hemen saate baktım. Sahiden son dakika. Ama 18 günün son dakikası. Olsun.
Biz eğri oturalım, doğru konuşalım. Kılıçdaroğlu meğer ne kadar haklıymış.
- Ne biçim ülke bu. Nerede bu devlet?
Misafir bir gazetecinin can güvenliğini sağlayamıyor.
Arbede sırasında olup bitenlerden polisin haberi yok.
.........
Demek ki, Riyad söylemese, Kaşıkçı’nın -yanlışlık eseri bir yumrukta ölüp yere yığıldığını sonra da buhar olup uçtuğunu öğrenemeyecektik.