Çağrışımlar...

70 yıllık gelenek bozulmadı. Bütçe müzakerelerinde, bütçeden başka her şey konuşuldu...

Konuşuluyor... Ve konuşulacak.

Cumhurbaşkanı adaylığı bile gündeme geldi. Kılıçdaroğlu dedi ki: Aday olmayacağımı size kim söyledi?

Cevap: - Siz söylediniz. Hem de yüz kere söylediniz. Allahaşkına, siz 2014’te ve 2018’de aday oldunuz da biz mi duymadık?

Her neyse... Anlaşılıyor ki bundan böyle, seçimde tek adam’a değil, yegâne adam’a evet - hayır diyeceğiz.

Parti Genel Başkanı’nın mutlaka aday olması gerektiği, - nihayet - kabul gördüyse, buna Muharrem İnce sayesinde diyebilir miyiz?

Evet diyebiliriz. Ama yarın bize yanlış anladınız denmeyeceği ne malûm?

Hiç de malûm değil. Çünkü arkadaş diyebilir ki: Ben Parlamenter Sistem Dönemi’ni kastettim.

Ziyanı yok. Öyle bile olsa, Gürsel Tekin, adaylık için “CHP’nin öz evladı” diye bir eşkal vermişti ya...

Merak ediyorum: Eşkal uygun mu? Uygunsa mesele yok.

Son söz: Kıyıda köşede ne kadar aday heveslisi partili varsa, Kılıçdaroğlu, bir cümleyle hepsinin yollarını kesmiştir.

Hayatta bundan daha büyük bir başarı öyküsü olur mu?

Aşı

Tam 9 aydır korona aşısının yolunu gözledik durduk. Şimdi aşı geliyor ama bu defa da aşıyı beğenmiyoruz, imdat...

En iyisi biz yine dönelim o mutlu günlerimizdeki bana bir şey olmaz şövalyeliğine...

Bâri yiğitlik bizde kalsın.