Canı cehenneme

Nasıl ki Körfez Savaşı’nda Başkan’ın Adamları’yla Saddam’ın Adamları diye ikiye bölünmüştük, şimdi de Savaşçılar-Baascılar diye fişlendik. Halbuki aramızda ne savaş meraklısı var ne de Baas sevdalısı.

*

Fakat siyah ve beyaz’dan gayrı renk bilmediğimiz için, gri tonlara aşina değiliz. Hükümeti tenkit mi edeceksin, öyleyse külliyen tenkit edeceksin... Meth mi edeceksin, öyleyse külliyen meth’edeceksin.
- Canım efendim, yaptıkları iyi işleri överim, kötü işleri yererim. Yok öyle şey. Ya hep, ya hiç. Ya ret, ya biat.
[[HAFTAYA]]

*

Siz bunlara aldırmayın. Ülkenin yarısı yalaka, yarısı şövalye olamayacağına göre, hatta aynı insan bir gün yandaş ertesi gün candaş olamayacağına göre bildiğinizden şaşmayın. İyi ile kötüyü tefrik edin. Sezar’ın hakkını Sezar’a verin. Yeter ki adaletsizlik yapmayın.

*

Her gördüğümüz sakallıya cumhuriyet düşmanı dedik. Bütün laikleri din düşmanı ilan ettik. Elimizde sermaye kalmadı, şimdi sıra Esad’a geldi. Hayır F’esad’a geldi. Çünkü tezkere’yi onaylayanlara Savaşçı, onaylamayanlara Baascı diyoruz. Adam boşuna mı bağırıyor “Esad’ın canı cehenneme” diye?