Rauf Tamer Dağıtmadan
HABERİ PAYLAŞ

Dağıtmadan

Haberin Devamı

Her felaket, bize ulusal birlik ve beraberlik getirirdi... İdi.

Gerçi Soma’daki felaket için yine büyük bir dayanışma, yine örnek bir yardımlaşma var ama nerede var? Halk arasında var.

Yukarılarda ise ayrışma ve kutuplaşma daha da derinleşiyor. Hayrettir... Okuma-yazma oranı yükseldikçe felaketin siyasete, siyasetin de süratle husumete dönüştüğü görülüyor.

Siyaset yapılmasın mı? Elbet yapılsın. Siyasetsiz olmaz.

Ama sığ siyaset hiçbir entellektüele yakışmıyor. Çünkü siyaset, incelik ister, kıvraklık ister, mantık ister, zeka ister... Bizde ise çıta yerlerde sürünüyor. Boşu boşuna tahsil terbiye almış insanlar, dağdaki çobanın nezaketine ve çizmeleri çamurlu Murat’ın asaletine yetişemiyor.

Resmi rakama göre can kaybımız 301.

Fakat 301 değil 601 diye iddia etmek siyaset yapmak mıdır, nedir? Bir yoklama yaparsın, eksik-fazla hemen anlaşılır. Böyle siyaset mi olur?

Olur.

Çünkü bizim aritmetik tartışmalarımız meşhurdur. Her parti “seçimi ben kazandım” dediği için 30 Mart’ın mağlubunu bir türlü bulamıyoruz. Ne bu? Siyaset.

Şimdi de öyle oldu.

İnsanlar inciniyor, kalpler kırılıyor, dostluklar bozuluyor.

Ne bu?

Siyaset. Hem de yüksek siyaset.

Peki ama nerde kaldı felaket?

Hani onu konuşuyorduk.

2

Sıradaki haber yükleniyor...
holder