Giriş
Eğer diyorsanız ki bu iktidar en doğru işi yapsa bile ben onaylamam... Eh, o zaman da öbür taraf der ki bu iktidar en yanlış işi yapsa bile ben onaylarım. Buyurun bakalım. Böyle diye diye geldiğimiz nokta budur. İyi ile kötü, sıfır sıfır berabere. Kim galip? İnat galip. Boşuna tartışmayalım. Barolar konusunda söyleyeceklerim bundan ibaret.
Bilirim ki zaman zaman hak hukuk adalet diye bağırmak gelir içinizden... Bağıramazsınız. Çünkü ötekiler’in sloganı bu. Diliniz varmaz. Sanki haktan hukuktan yana değilmişsiniz gibi, siz susarsınız. Böyle şeyler çok var.
Bir de şu var: Bugün Ayasofya hakkında Danıştay karar verecek. Ne bekliyorsunuz? -Hak hukuk adalet mi? Ne münasebet. Beni hoşnut edecek karar hangisiyse o çıksın... -E peki, hak hukuk? -Yahu bırak şimdi hakkı hukuku.
Durum budur. Yarın öbür gün Seçim Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu... Daha öbür gün belki anayasa değişikliği falan gelecek gündeme. Nasıl bir şey olsun? Gönlünüze göre bir şey mi? Yoksa yine hak hukuk adalet muhabbeti mi? Doğru söyleyin. Seçim barajının düşmesi mesela kimin işine yarayacaksa parmak kaldırsın. Ne yapalım? Hiçbir yasa yüzde yüz mutabakatla çıkmaz. Allah bizimkileri mutlu, ötekileri müsterih kılsın.
