Giriş
Karşımızda, pişkinlik üzerine kurulmuş bir diplomasi var.
Utanma duygusu kalmamış bu insanlar, her oyalama taktiğinde başarılı olduklarını zannedecek kadar da zavallıdırlar.
Biz bunları biliyoruz. Ama “biraz daha rezil olsunlar” diye onlara avans veriyoruz.
Bir, üç, beş, bırakınız bizi hep kandırdıklarını zannetsinler. Fırat’ın doğusu kaçmıyor ki...
Biraz gecikmeyle de olsa hedefe varacağız.
Gecikmeye değer doğrusu.
Süfli bir diplomasiyi ve gayriciddi bir devlet anlayışını, dünyaya teşhir etmek uğruna elbette ki değer.
İçerisi
Dönelim siyasete... CHP Genel Başkanı 2023’te Cumhurbaşkanlığı adaylığı için kimseye söz vermediğini açıkladı.
(Abdullah Gül dahil)
Açıklarken de gösterecekleri aday hangi vasıflar’a sahiptir, onları da saydı.
Buraya kadar güzel.
Zaten çizdiği profilin, Abdullah Gül’e ne kadar uyduğu veya uymadığı ayrı bir konudur. Hele Ekmeleddin Bey’e hiç uymadığı aşikârdır.
Lakin aynı Abdullah Gül’ü, geçen yıl çatı aday olarak pekalâ düşündükleri, hepimizin malûmudur. Maksat Erdoğan’ı indirmek değil mi?
Demek ki... “Dün dündür, bugün bugün.” Şartlar değişmiştir.
“Dindar bir Cumhurbaşkanı”na o gün ihtiyaç vardı, bugün belki yoktur.
Nitekim Muharrem İnce hacı’dır ama Atatürkçü’dür.
İmamoğlu yasin okur ama laik ve cumhuriyetçidir.
Yani, Abdüllatif Şener gibi bir muhafazakâr aday’a rıza göstermek, artık gerekmiyordur.
Anlatabildim mi? Gerisini Karamollaoğlu anlatsın. Bu işleri en iyi o bilir.
