“Güvenilmez”

Bir devlet için en kötü şey “güvenilmez” damgasını yemektir.

ABD’nin bugünkü durumu budur.

Dünyada ona güvenen, onun ipiyle kuyuya inen, artık kaç ülke kaldı?

İstediği kadar süper devlet olsun...

İtibarsız bir zengin’e benziyor.

Bunu durup dururken yazıyor değilim.

Sebebi var.

Zenginliğinin de on para etmediğini, yakında Suriye’de görecektir. Önce Suriye’de.

Hiç temenni etmem ama Amerika’da oraya buraya gönderilen şu bombalı paketler -gayriciddi gözükse bilebir terör hevesinin ilk belirtilerine benziyor.

Dünyada manyak çok. Koskoca süper devlet dahi teröristlere sevdalanınca, o manyaklar da teröre merak sarmazlar mı?

Bu şakalar, yarın kaka olur... Allah korusun, mikrop bütün bünyeyi sarar. Şaşmaz kuraldır: Rüzgar eken fırtına biçer.

Bu noktada Başkan Trump’ı tenzih ederim. Ona atfedilen bir takım deli saçması yakıştırmalara katılmıyorum... Ama ABD, ötedenberi terörü özendirici politikalar izleyerek geldi. Son olarak tırlar dolusu silah yardımı da tabii tüy dikti.

Ama işte...

Bu işler böyle başlar.

Türkiye’deki PKK terörü de 35 yıl evvel Eruh’ta kör bir tabancadan sıkılan kurşunla başlamıştı. Devrin Başbakanı Özal, önce önemsemedi, çapulcu işi dedi... Sonra mesele büyüdü ve yayıldı.

Allah korusun, ABD’de böyle bir şey beklemiyorum. Ama dedim ya manyak mı ararsın? Nitekim ABD’nin çeşitli yörelerinde -bize intikal etmeyen- bir dizi faili meçhul var(mış).

Daha da önemlisi... Asıl Avrupa dikkatli olsun. İpini koparan oraya sığındı. Yani bir terör rüzgarı -eğer kaçınılmazsa- ABD’den önce Avrupa topun ağzındadır.

Terör bile şart değil.

Terör estirmek yeter.

Şu an ABD’de olan da sadece budur.