Giriş
Halka soralım dediğiniz anda, suratlar asılıyor, kaşlar çatılıyor. Hay aksi. - Demokrasi’nin en kötü tarafı bu işte. Halka sormak. Ne anlar halk? Dağdaki çobanla güzel mankenin oyu bir mi?
Tayyip Erdoğan da az şakacı değil. Başkanlık Sistemi’ni ayrı, Anayasayı ayrı oylatalım halka diyor. Aslında kendini oylatacak. - Erdoğan’a evet mi, hayır mı? Bunu göze alabiliyor. Ama “öbür taraf” göze alabilecek mi?
İster alsın ister almasın. Tıpış tıpış sandığa gideceğimiz kesin. - Yine yüzde 50 çıkar mı? Referandumların kuralı var: Yüzde 50+1 oy alan, dünyanın her tarafında galiptir. (Türkiye hariç) Madem ki Türkiye’de öbür yüzde 50 galip sayılıyor, öyleyse referandumun nesinden korkacaksınız? Çıkıp dersiniz ki: - Benim yüzde ellim, senin yüzde ellinden büyüktür. İşte o kadar.
Elmalarla armutları toplamanın avantajı budur. Erikleri ve çilekleri de eklerseniz daha iyi olur. Çoğulculuk dedikleri başka nedir ki? Zaten farkındaysanız, seçimi bunlar kazanmış gibi duruyorlar. Neye güveniyorlar? Neye olacak? Balıkların hafızasına.
