Giriş
Görüyor musunuz kayıp vatandaşını nasıl arıyor Amerikan Devleti. Görünürde de tuhaf bir kız’a benziyor. İki çocuğunu bırakmış fotoğraf çekmeye İstanbul’a gelmiş. Beyoğlu’nun arka sokaklarında bir pansiyonda kalıyor. Araya bir Amsterdam ve Münih yolculukları sıkıştırıp tekrar İstanbul’a dönüyor. Amerika’ya uçmak üzereyken de (2-3 gün kala) ortadan kayboluyor. Yazıyı yazdığım şu ana kadar hâlâ da bulunmuş değil.
*[[HAFTAYA]]
Biz böyle olaylara nasıl yaklaşırız. Birinci hüküm: - O yolun yolcusu. İkinci hüküm:
- Durduğu yerde kaşınmıştır. Ve sonuncu hüküm:
- Belki de ajandı. Ne ise neydi. Ama insandı. Kendi Devleti nasıl arıyor vatandaşını...
Kim olursa olsun...
Onu bulmak veya buldurmak için bütün hatlarıyla nasıl çalışıyor.
Hepimizi birden nasıl seferber ediyor?
*
Bizde kimbilir bunun gibi ne kayıplar vardır. Kimbilir ne acıklı hikayelerdir. Fakat gayet olağan sayıldığı için kimsenin fazla dert edindiği yok. Kayıp çocuklar, kayıp kadınlar, tıpkı faili meçhullar gibi yıllardır gözden çıkarıldıkları için, galiba hepimiz kanıksamış olduk. Vaktiyle kayıp kız Ayla vardı. İlk vak’a olduğu için milletçe ayağa kalktık. Türkiye’yi birbirine kattık. Kızı bulduk mu bulamadık mı tam hatırlamıyorum. Ama sonraları faili meçhuller bizi şerbetledi. Kayıplar kimsenin umurunda olmamaya başladı. Amerikalı Sierra bulunursa yine de İstanbul Polisi sayesindedir ama kendi devletinin ilgisini unutmayın.
