Bugün, sokakta konuşulanlardan bir demet sunacağım. Yani, farz edin ki bugün izinliyim... Buyurun, ben sadece aracı olacağım.
“- Bravo Belediye’ye... Bu sefer kar fırtınasında arabalar hiç yolda kalmadı.” “- E kimse sokağa çıkmadı ki.” “- Bana ne, çıksaydı.”
“- 112 çınar ağacı çürümeye terk edilmiş... Yahu biz Gezi Parkı’nda 12 ağaç için memleketi yakmaya kalkmamış mıydık?” “- Sana kaç kere söyleyeceğim?... Gezi Parkı’nda mesele ağaç değildi ki, hâlâ anlamadın mı?” “- Peki, Topçu Kışlası ne oldu?”
“- Efendim her şey kirli ya... Siyasetten ticarete kadar, can güvenliğinden mal güvenliğine kadar, her şey kirli ya...
Meğer tarihimiz de kirliymiş, duydun mu? “- Duymaz mıyım? Bu ülkede kirli olmayıp temiz kalan, sadece Kılıçdaroğlu’dur.”
“- İstiklal Marşımız 101 yaşında... Lakin 101 yılda bu güzelim marşı doğru dürüst söylemeyi öğrenemedik...
Halbuki müzik kulağımız iyidir. Tarkan’ın şarkılarını 101 dakikada öğrenen biz değil miyiz?”
“- ABD medyasının cahil ajanslarından biri, İstanbul’u Yunanistan topraklarında gösteren bir harita yayınlamış. Gördün mü?” “
- Hayır öyle değil, Yunanistan’ı İstanbul topraklarında göstermiştir o.”
“Tansu Çiller, sahiden dönecek mi, bilmiyorum. Ama tepki gösterenlere bakarak şunu düşünüyorum:
Siyasete Ali Babacan bile dönebilir ama Çiller dönemez öyle mi? Çünkü Çiller 28 Şubat kurbanıdır.
Babacan ise 28 Şubat İttifakı’nın yeni bir üyesi...
Yani halk diliyle söylersek: Zurna’nın son deliği.” (Ay ne ayıp).