Giriş
İstanbul’a bakınca gözünüzü ne rahatsız ediyor? - Çok şey. Ama beni en rahatsız eden, şu balkon ve pencerelere -hâlâ- asılan çamaşırlardır. Sıvasız duvarlardır. Ve renk cümbüşü.
***
Gelmiş geçmiş belediyecilerde, böyle bir duyarlılık görmedim. Oysa bir kentin hangi kümede, hangi ligte oynadığının ilk göstergesidir o. Sarıgül anladı ne dediğimi. Kendisi zaten estetiğe meraklıdır. Göz zevkimizi bozacak olan hiçbir şeye izin vermeyeceğini sanırım.
[[HAFTAYA]]
***
Siz büyük projelere odaklanmışken, şimdi bu çamaşır meselesini küçümseyeceksinizdir. Haklısınız. Öfkeli kitleler, başka dilden konuşuyor. Liderler, birbirlerine aşağılayıcı lakaplar takıyor. Zannedersiniz ki 30 Mart’ta Haramiler’le Haşhaşiler’in maçı var. Ne halleri varsa görsünler. Ama bu arada ben kendime bir Belediye Başkanı seçeceğim. Sakıncası var mı arkadaşlar?
Twitter
Tevatür’ün gelişmiş şekli bu... Tam bize göre. İnsanı rezil de eder, vezir de. Ama onu yasaklamak mümkün değil. Nitekim yasağı ilk delenlerden biri Abdullah Gül... Acaba yavaş yavaş Demirelleşiyor mu diye düşündüm: “İşte Çağdaş Türkiye...” Tek eksiği hukuk...
.........
Unutmadan... Bir de şu var. Başbakan twitter’ın kökünü kazıyacağız der demez erişimi hemen kesen zevat, Erdoğan’ın “akıllı dostları” mı acaba? Yoksa siyasi rakiplerinin tayfaları mı? Ancak böylesi mümkün.
