Notlar... Notlar

Ömer Uluç, Ocak ayı’nın son kötü haberiydi. Onu da yolcu edip döndük.
Şubat? Allah Kerim.
*
Pazarları siyaset yazmamaya çalışıyorum.
Ama içimde ukde kalmasın. Acil bir notum var.
Askerin yumuşak karnını buldular ya, aynı noktaya sürekli vuruyorlar.
Demokratlık pâyesi’ni şımarıklığa vardırdılar artık. İşi asker düşmanlığına döndürdüler. Halbuki Ordu başka, Cunta başka.
TSK başka, Askeri Yönetim başka.
Onun için, biraz insaf.
*
Bu arada Çetin Doğan Paşa’ya iki çift lâfım var:
Siz de çok konuşuyorsunuz be Paşam.
Dejenere edilmeye zaten müsait bir konuyla boğuşuyoruz...
Neyin ne olduğunu kimse anlamış da değil ama öyle öne çıktınız ki, bu tatsızlığa sebebiyet verdiğiniz yetmiyor, bir de kuşak sarkıtır gibisiniz.
Susun bâri.
Kanal kanal gezmeyin.
*
Pazar notlarımın arasında anayasa meselesi de var.
Uzatmayacağım.
Özeti şu:
12 Eylülcüleri yargılamak isteyenlere bakar mısınız, diğer taraftan da 12 Eylül Anayasasıyla birlikte yaşamak istiyorlar.
Çelişki şöyle dursun, tutuculuk başka nasıl olur?
Geçici 15. maddeye takmışlar sadece.
Çünkü kolay ve ucuz.
Çünkü tenezzül.
*
Son bir not...
YSK (Yüksek Seçim Kurulu) Başkanı değişti... Yardımcısı da değişti.
Ne değişirse değişsin. Seçim Kanunu değişmedikçe neye yarar? Yine kurumsuz, kuralsız, adaletsiz ve alt yapısız bir seçime gideceğiz, öyle mi?
Pekalâ...
O da kabul.
Ama hiç olmazsa seçmen sayısını bilelim.
43 milyon mu, 49 milyon mu, yoksa 52 milyon mu, dikkat...
Aman dikkat