Olacağı buydu

Meclisteki tartışmayı gördünüz. Bir HDP’li çıktı kürsüye... “PKK sözcülüğüyle karışık” açtı ağzını yumdu gözünü ve İYİ Parti sıralarına şöyle seslendi:

- Sayemizde buradasınız.

Haydi bakalım, verin cevabını. Sezai Temelli zaten aylar evvel çıkarmıştı baklayı ağzından... CHP’yi peşinen borçlu kılmıştı.

Olacağı buydu.

Biri çıkıyor, valiye it diyor. (Sebep ne olursa olsun.)

Öbürü çıkıyor, generale apoletlerini sökeceğim diyor.

Beriki çıkıyor, hakimlere çete diyor. Daha beriki polise hakaret ediyor.

Ondan sonra da beka sorunu var mı’yı konuşuyoruz. Daha ne olsun? Bundan büyük sorun mu olur? Bu noktaya 1 günde gelmiş değiliz.

Kürsüdeki HDP’linin sözleri, yüreğime ok gibi saplandı. Dağdan gelmiş bağdakini kovuyor diyemem, o lafı hiç sevmem, bu topraklar hepimizin ama HDP’li bayan, memleketin sahibi gibi konuşuyor. Ne biçim üslup bu?

- Sayemizde buradasınız. Acaba kim kimin sayesinde?

28 yıl evvel, sizi meclise ilk sırtında taşıyanın merhum Erdal İnönü olduğunu unuttunuz galiba... Referans Ne yaptırımı? Bu saatten sonra ABD ne yaparsa yapsın. Değil mi ki Trump, Japonya’da, dünyanın gözü önünde Türkiye’ye haksızlık yapıldığını söylemiştir. Artık geçmiş ola.

Kaldı ki, bu S-400 meselesi, ABD için bir fırsattır, dikkat.

“Sözünde durmaz ve güvenilmez” şöhreti, dünyaya tam yayıldığı sırada, S-400 meselesinde bir devlet ciddiyeti ve hakkaniyeti sergileyerek, saygınlığa doğru tekrar adım atabilir.

Dünya, dikkatle onu seyrediyor.

Yani ABD bize lütuf değil, kendine iyilik yapacaktır.