Özetler

Sahaya giren holiganlar serbest ama girmeyip tribünde uslu uslu oturanlar cezalı.
- Futbol, memleketimin aynasıdır.
* * *
Bir ırkçılığımız eksikti.
O da tescil edilecek diye ödümüz koptu.
Neyse ki Emre’ye verilen ceza, hakaret sınıfına girdiği için, Türkiye onunla gurur duymalı.
* * *
Öğretmenini döven öğrenci.
Karısını pataklayan koca.
Polisini tokatlayan milletvekili.
[[HAFTAYA]]
Hakeme küfreden futbolcu.
Kendi gemisini batıran kaptan/ Kendi toprağını bombalatan komutan.
Eh, üzüm üzüme baka baka kararır:
- Doktorunu öldüren hasta.
* * *
James Bond’un filmi, İstanbul’un reklamı olacakmış.
Vazgeçtik reklamdan.
Başımıza yeni bir iş açmasın, yeter.
* * *
Arkadaşlar.
Bilmediğiniz şeyi yazmayın.
Öğrenin, öyle gelin:
- Merve Kavakçı, 1995’te değil, 1999’da seçildiydi.
- Ecevit’in “bu kadına haddini bildiriniz” demesi, DSP’ye oy getirmiş olamaz.
Çünkü Kavakçı henüz yoktu. Peki, yüzde 22 oyu Ecevit nasıl aldı?
Öcalan sayesinde...
Ne çabuk unuttunuz?
* * *
Tuhaftır...
3 Kasım’ları da karıştıran arkadaşlar var.
3 Kasım 1996 Susurluk Kazası başka... 3 Kasım 2002 Seçimleri başka.
Alay mı ediyorsunuz?
* * *
Fırtına’da rüzgarın hızı neydi?
Kimine göre saatte 150 km. Kimine göre 100, kimine göre de 75 km... Yani mitingler ne ise, bu da o...
Palavraya 150 bin kişiden başlayın ki, ine ine en son 75 bine kadar inersiniz.
İşte size haftanın özeti.

Not:

Tedbir olarak Suriye’de Elçiliğimiz boşaltıldı ama Konsolosluğumuz açık.
Birinde tehlike var, öbüründe tehlike yok olur mu?