Giriş
Rejim ithal edeceğiz diye 8 yıldır korkarken, neredeyse rejim ihraç edeceğiz.
Etmesek bile... Demokratik ve Laik bir devlet olduğumuz iyice perçinlenmiştir.
Mısır-Tunus-Libya gezisinin en büyük faydası bu.
Zira Başbakanın Arap Alemi’nde kullandığı üslup, farkı farketmeleri için, Batı’ya verilmiş dolaylı bir brifing özelliği taşıyor.
[[HAFTAYA]]
Bütün mesele:
- Acaba Türkiye içinde de algılanabildi mi?
Bunu samimi soruyorum.
Neden derseniz, “endişeli modern”lerin kanaati çok mühim.
***
Yakın çevremde şunu görüyorum. İran’a benzeyeceğiz, Cezayir’e, Malezya’ya benzeyeceğiz türünden kuruntular bitmiştir. Bitmese bile azalmıştır.
Buna mukabil, herkesi bir savaş korkusu sarmıştır. İsrail’le olan gerilim, mukaddesatçı kitlelerde bile tedirginlik yaratıyor.
Demek ki İsrail’e bindirirken, ölçüyü kaçırmışız. Her gün fırça atmak, galiba fazla oluyor, söyleyeceklerimizi zaten söyledik, bitti.
Bence artık susup beklemeliyiz.
***
İşte muhalefet bize burada lazım. Hükümeti hiçbir hata yapmaması için sürekli uyaracak olan odur. Yani, şu günlerde hükümete hasım gibi değil hısım gibi davranması lazım.
Hayati bir dönemden geçiyoruz. Bulunduğumuz coğrafya fıkır fıkır kaynıyor. Kürt meselesi en kritik noktada. Terör desen öyle... Ayrıca, Akdeniz ısınıyor.
Peki, meclis niye hâlâ kapalı? Ne bitmez tatil? Muhalefet bu işe ne diyor? O yine Deniz Feneri’nin peşinde koşsun ama biraz da bu tarafa baksa diyorum.
