Giriş
Kıtlık genimiz harekete geçti ve market raflarındaki proteinleri topladık. Un aldınız, tuz var. Peki, ekmek yapmayı biliyor musunuz? Bilene bilmeyene ekmekle terapi yapalım. Hamuru hazırlama, yoğurma ve nihayetinde pişirme süreçleri terapi etkisi yaratır. Fırından çıkan ekmeklerin kokusunda antidepresan bir bileşim olduğu iddia ediliyor. Bir zamanlar çok hasta olan bir arkadaşım “Ekşi maya ekmekler yaparak kendimi iyileştirdim” diyordu.
Önce un ve kuru instant mayayla ekmek yapımını anlatacağım. Sonra “Kuru mayayı nereden bulayım? Sokağa mı çıkıyoruz ki?” diyenler için, ekşi mayanın nasıl hazırlandığını yazacağım. Kuru mayayı uykusundan uyandırmamız lazım. Ilık suyun içine mayayı koyup tahta kaşıkla bir iki çevirip kulağına fısıldayın “Uyan hadi yavrum. Ekmek zamanı geldi.”
10-15 dakika sonra kendine gelmiş olacaktır. Unu derin bir kabın içine alıp ortasına bir yanardağ krateri açın. Maya, toz şeker, tuz ve ılık suyu kratere yerleştirin. Elinizin hamuruyla terapiye başlayın. Yumuşak bir hamur oluşuncaya kadar yoğurun. Fırın sütlacın ya da süzme yoğurdun yoğunluğu kadar desem yanlış olmaz.
Üzerini bir pikeyle örtüp 40-45 dakika mayanın bütün zerrelerde çalışacağı bir rüyaya yatırın. Mayanın çalışıp hamuru neredeyse iki katına çıkardığını, gözenekler açtığını göreceksiniz. Tezgaha ve hamurun üzerine bir miktar un serpip yoğurmaya başlayın.
Bunu basitçe şöyle yapabilirsiniz: Hamurun bir ucunu kaldırıp diğer ucuna yerleştirin. Sonra uzun kalan ucu diğer uca yapıştırın. Sanki bir bohça hazırlıyormuşsunuz gibi, 10 defa yeterli olacaktır. Bir bütün yuvarlak ekmek de yapabilirsiniz küçük somunlara da bölebilirsiniz.
Bu işlemleri yaparken arada un serpmek yapışmayı önleyecektir. Fırın tepsisini yağlayın ya da pişirme kağıdı serin. Hamurun üstüne su sürüp, un serpin ve tepsiye koyun. Son bir uykuda mayalı rüyalar görmesi lazım. Pikeyi üzerine örtün, 20 dakika deliksiz bir uyku iyi gelecektir. Pikeyi kaldırın, keskin bir bıçakla bir çizik atarak hamuru uyandırın. Rustik bir görüntü alsın istiyorsanız biraz daha un serpin.
190 derecede ısıtılmış fırına atın. 40-45 dakika boyunca gün doğumu kızıllığına dönüp içimizdeki depresanları baskılayacak kokular salınca çıkarın. Derin bir nefes çekin ve ekmeğin içindeki karmaşayı dindirmek için pikeyle üstünü örtün. 10-15 dakika sonra marifetinizi hane halkıyla paylaşabilirsiniz.
MALZEMELER
- 15 gr aktif kuru maya
- 4-5 su bardağı un
- Yarım çay bardağı ılık su
- 1 çay kaşığı tuz
- 1 çay kaşığı toz şeker
- 3 çay bardağı ılık su
EVDEN ÇIKAMAYANLAR İÇİN EKŞİ MAYA
Bir kavanozun içine bir su bardağı tam buğday unu ve tam 4/3 dolu çay bardağı ılık içme suyunu koyun. Tahta kaşıkla karıştırıp bir bulamaç elde edin. Üstünü bir bez ile örtüp mutfağın ılık bir yerinde uykuya yatırın. 24 saat sonra önceki gün koyduğunuzun yarısı kadar un ve su ile mayanızı besleyin. Yine tahta kaşıkla karıştırıp birbirleriyle hemhal olmasını sağlayın. Sonraki 2-3 gün boyunca aynı işlemi yapın.
Mayanın hacmi önceki günün iki katına kadar çıkıp ekşi, mayhoş bir koku salacaktır. Gözenekli yapısıyla canlılığını göstermeye başlayacaktır. Ekşi mayanız neredeyse hazır. Ekmek yaparken bu mayadan 45 gram alıp yarım su bardağı suda eriteceksiniz.
Üstüne bir su bardağı un ekleyip ele yapışmayan bir hamur haline getireceksiniz. Bir beze sarıp 8 saatlik bir uykuya yatıracaksınız. Artık olgunlaşmış, hacmi iki katına çıkmış bu mayadan 125 gram kadarını 1.5 su bardağı ılık su ile sulandırıp yukarıdaki tarife uyarlayabilirsiniz.
