Giriş
Son dönemde doğanın kendini yenilemesine en yakınımda bu kadar şahit olmam ve bu farkındalığı çocuklarıma aşılamam gerektiğini düşünmemi bir kenara bırakırsak eğer, gerçekten çok dilerdim çocuklarımızın bizim gibi içlerine bol oksijen çekmek için dağ tepe tırmanmak zorunda kalmamalarını, denizin en mavi halini görmek için Ege’ye gitmek yerine Marmara Denizi’nde şahit olabilmelerini, suyu musluktan içebilmelerini, aynı bizim çocukluğumuzda olduğu gibi..
Çok değil bundan 30 sene önce ne hava bu kadar kirliydi, ne deniz bu kadar bulanık ne de musluktan akan su bu kadar kireçli…
Pekiyi pes etmek, ‘artık olduğu kadar!’ demek yakışır mı bizim neslimize?
Cevabım, kesinlikle hayır!
Madem değişen ekolojik denge, artan nüfus ve talep yüzünden doğayı korumak artık eskisi gibi kolay değil, biz de zoru başarmak için, farkındalık yaratmak için, olabildiğince var olanı bozmadan koruyabilmek için çalışmalıyız.
Neler yapılabilir diye düşünürken, cevabı yine ve yeniden çocuklarımdan alıyorum: Geri dönüşüm..
Çevreyi, doğayı korumak için geri dönüşüme yönelmeliyiz el birliğiyle..
Bir plastik atığının, doğada kendini 100 yılda, pet şişenin 400 yılda, alüminyum atığının ise ancak 100 yıl içinde doğada yok olduğunu biliyor musunuz?
Oysa ki, tüm bu atıkları ayrıştırarak geri dönüşüm için hazırlanmış geri dönüşüm noktalarına iletebiliriz.
Böylece, yeniden dönüştürülmeleri sebebiyle, ne atık olarak doğada yok olmayı beklerken çevre kirliliğine sebep olunur ne de zaten ekonomide kıt kaynaklar olarak geçen hammaddeler israf edilmiş olur.
Biz çocuklarla sık sık , belediyenin hemen bizim sokakta olan, geri dönüşüm kutularına, evde ayrıştırdığımız, kutu, cam şişe ve kağıt atıklarımızı götürüp bırakıyoruz. Böylece çocuklar çevre için iyi bir şey yaptıklarını biliyor, kendilerini fayda sağlamış hissediyorlar.
Tema Vakfı, ağaç dikme, ekolojik dengeyi korumak ve farkındalık yaratmak için pek çok marka ile işbirliği yapıyor. Sayfalarını takip ederek bizde mutlaka katılımcı olmaya çalışıyoruz.
Tüm anlattıklarımın yanında, ekonomist olarak şunu mutlaka belirtmeliyim ki, kıt kaynakları lüzumsuz kullanmamak, atıkların kaynağında ayrıştırılması uzun vadede ekonomik yatırımdır. Bu demek oluyor ki, ülke ekonomisine fayda sağlamanın bir yolu da , sadece kullandığımız ve geri dönüştürdüklerimizle bile mümkün.
Nihayetinde, çevreyi korumaya, evimizdeki atıkları ayrıştırarak ve yeniden kullanıma dönüştürülmesini sağlayarak bile destek olmak mümkün. Yeter ki isteyelim.
Mis gibi oksiyeni ciğerlerimize çekmek için sadece camı açmanın yeterli olacağı günleri yeniden yaşamak dileğiyle...
