Sabanur Kıraç - Anne Etkinlikleri İyilik her zaman kazanacak!
HABERİ PAYLAŞ

İyilik her zaman kazanacak!

Bazılarımız için çocuğumuzu parka götürmek günlük rutinimizin bir parçası. Etrafımda her gün yaz kış demeden parka gitmeye alışık çocuklar var. Buna rağmen “Parka gitmek ister misin” diye sorulduğunda asla “Hayır” demiyorlar. Parklarda oynamaktan hiç sıkılmıyor, hiç bıkmıyorlar. Bahsettiğim bu parklar alışveriş merkezlerinin içinde bulunan ve cebinizdeki paranın çoğunu harcamak zorunda olduğunuz ücretli parklar değil. Bildiğiniz belediyelerin yaptığı ya da okul bahçelerinde bulunan ücretsiz parklar.

 Bizim oturduğumuz bölgede belki de her 200 metrede bir çocuk parkı bulunuyor. Bir yerden bir yere giderken belki de onlarca çocuk parkının önünden geçiyoruz. Trafik ışıkları, yol üstü marketler ya da bir kırtasiye görmek kadar doğal etrafımızda oyun parkı görmek. Belki de bu yüzden bu ülkede yaşadığı bölgede oyun parkı olmayan çocuklar olabileceğini hiç aklıma getirmedim. Ta ki Omo’nun iyilik hareketinden haberdar olup içine dahil olana dek.

İyilik her zaman kazanacak

 Daha önce de bahsetmiştim. Plastik atıklarımızı İstanbul’un çeşitli bölgelerindeki Omo Geri Dönüşüm Kutuları’na atarsak Omo’nun bu atıkları geri dönüştürerek çocuk oyun parkları yapmak gibi bir projesi var. Biz de oğlumla ve Posta yazarı arkadaşlarımızla bu projeye destek verip plastik atıklarımızı bu kutulara attık. Kâğıt üzerinde harika bir proje. Neden destek olmayalım ki? Hem de çocuklarımıza geri dönüşümün önemini anlatmak gibi harika bir fırsat sunuyor bize. “Tabii ki seve seve içinde bulunur hatta tanıdığım herkese anlatırım” diye düşündüm. İyilikle yola çıkılmış her şeye her zamanki gibi elimden gelen desteği veririm zaten. Ama size bir itirafta bulunmam gerekirse; asla ve asla bu girişimin bu kadar hızlı meyveler vermeye başlayacağını ve benim bu meyvelere bizzat şahit olabileceğimi hayal etmemiştim. Biz çöplerimizi ayrıştırır, kutulara atarız ve gerekli bütçeler, emek ve zaman oluşunca bir şeyler olur, belki duyarız, belki duymayız diye düşündüm. Çünkü ne yazık ki çoğu iyilik projesinin böyle büyük hayallerle başlayıp sonuca ulaşmasının yıllar sürdüğünü görmüştüm. Ama Omo’nun İyilik İçin Kirlenmek Güzeldir projesinde böyle olmadı. Çok kısa bir sürede bir çağrı aldım. Bu projenin ilk meyvesi olan parkın açılışına gitmek isteyip istemeyeceğim soruldu. Tabii ki gittim. Ağrı’nın Uzunyazı Köyü’nde ilk park yapılmıştı. Çocuklar o parkta oynamak için gün saymıştı. Çünkü köylerinde başka oyun parkı yoktu ve hiç olmamıştı. Böyle büyülü bir anda o güzel çocukların gözlerindeki heyecanı görme ihtimali beni de çok heyecanlandırdı.

İyilik her zaman kazanacak

 Köye varıp, park alanına geldiğimizde bayramlıklarını giymiş çocukları gördüm ilk önce. Çünkü o gün onlar için bir bayramdı. Nasıl heyecanlı, nasıl mutlulardı. Birlikte daldık park alanına. Kolumda çanta elimde telefon saniyede bin beş yüz fotoğraf çekmeye hazırdım. Ama olmadı. Çantayı da telefonu da bir kenara atıp başladım onlarla oynamaya. Bir tahterevallide en az 10 çocuk oynuyordu. Her salıncağın arkasına sıra bekleyen çocuklardan kuyruklar oluşmuştu. Kaydıraklardan çocuklar ardı ardına karıncalar gibi kayıyordu. Neşeli çocukların sesleri kulağıma gelen en güzel müzikten bile daha güzeldi. Bir an durdum ve içimden “İyilik her zaman kazanacak” dedim. İyi niyet, iyi hareket, iyi proje, iyi marka... Kısaca iyilikle yola çıkılan her konu, her duygu her zaman kazanacak. Biz evimizde ufacık bir değişiklik yapacağız. Plastik atıklarımızı ayrıştırıp Omo Geri Dönüşüm Kutularına atacağız ve ülkenin başka bir köşesinde (yaşadığı bölgede oyun parkı olmayan) bir çocuk parkına kavuşacak. Bu kadar minicik bir değişim ile o kadar büyük bir fark, neşe ve mutluluk yaratacağız. Ne kadar ince düşünülmüş ne kadar faydalı bir proje!

İyilik her zaman kazanacak

 Tam bunları düşünürken bir de ne göreyim. 7-8 çocuk tahterevallinin bir tarafında ve tek bir çocuk diğer tarafında havada asılı kalmış. Havadaki çocuk dahil hepsi kahkahalarla gülüyor. “Hooop” dedim. “Öyle olmaz, sizin arkadaşlarınız varsa benim de var!” Hemen etraftaki yetişkinlere seslendim ve başladık oynamaya. Uzunyazı Köyü’nün çocukları bir uçta biz yetişkinler diğer uçta, kim daha ağır gelecek diye yarıştık. Yukardaki çocuğu aşağı, aşağıdakileri yukarı taşıdık. Yetmedi inip birbirimizi kovaladık. Yetmedi iki kaydıraktan kim daha hızlı kayacak diye bahse girdik. Dakikalar saatlere döndü. Sonunda nefesim kesildi. “Durun” dedim. “Sizin gibi genç değilim. Yaşlıyım ben, bir su içeyim.” O güzel köyün çocuklarından biri hemen elindeki suyu uzattı. “İç de oynamaya devam edelim” dedi. İçimin yağları eridi. Tabii ki devam ettik. Sırada salıncaklar vardı. “Daha hızlı, daha yukarı” diyordu salladığım çocuk. Adı Zahir’di. Sırada bekleyenleri görüp “Hadi dedim biraz da onlar binsin.” Zahir indi, sıradaki arkadaşına döndü “Biraz da abla binsin, biz onu sallayalım” dedi. “Olmaz” dedim hemen. “Bu park sizin, siz sallanın.” Bana ne dedi biliyor musunuz? “Senin de olabilir abla!” İşte ben o anda bittim. Daha önce köyünde hiç parkı olmamış bir çocuk, parkının ilk açıldığı günde, o parkı benle paylaşmak istedi. Bu ne demek biliyor musunuz? Böyle güzel kalpli çocuklar için daha çok şey yapmamız gerek demek. Bunu hepimizden önce görüp böyle özel bir projeye imza atan Omo gibi markalara “İyi ki varsınız” demek gerek. Çünkü “İyilik her zaman kazanacak!” Bu iyiliğin parçası olmak hepimizin elinde.

İyilik her zaman kazanacak

 Ben Omo sayesinde bir ucundan tutuyorum, plastik atıklarımı ayrıştırıp onların geri dönüşüm kutularına atıyorum. Sonra da bu projeyi sizlere yaptığım gibi herkese anlatıyorum. Şimdi sıra sizde! Ya da onların dediği gibi “Şimdi sıra sende. Çünkü değişim sensiz olmaz!” Uzunyazı köyü gibi onlarca köy, oyun parklarına kavuşsun. Diğer atıklarımızla beraber çöpe atıp doğaya zarar verdiğimiz plastik atıklarımızı o çöpler yerine özel torbalarda ayrıştıralım. Ayrıştırdığımız plastik atıkları Omo Geri Dönüşüm Kutularına atalım. Hem doğaya hem yurdumuzun güzel çocuklarına bir fayda sağlayalım. İnanın zor değil!

 

 

İlandır

Sıradaki haber yükleniyor...
holder