Sadık Gültekin’le Doğru Tercih Akademik rönesans!
HABERİ PAYLAŞ

İstanbul Darülfünunu'nun çağdaş bir üniversiteye dönüştürülmesi kararı 1931’de verildi. Kararın uygulaması Reşit Galip'in bakanlığı sırasında gerçekleştirildi. Türkiye’nin yeni çehresine uygun eğitim reformlarının yapıldığı dönemde Avrupa’da milyonlarca Yahudi ve yönetim karşıtının sonunu hazırlayacak olan Holokost’un ayak sesleri duyulmaya başlanmıştı.

Hitler, iktidara geldikten sonra Yahudi akademisyeni üniversite kürsülerinden uzaklaştırır. Bunlardan bir kısmı muhtemel felaketi sezerek ülkeyi terk etmiş, diğer bir kısmı da ilmi faaliyetlerini sürdürebilecekleri güvenli bir liman aramaya başlamıştı. “Yurtdışındaki Alman Bilim Adamlarına Yardım Cemiyeti”, yapılan görüşmelerin ardından Prof. Philipp Schwartz’ı görevlendirerek Türk yetkililerle görüşmesi için Türkiye’ye gönderir.

Haberin Devamı

Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey, Albert Malche ve Schwartz’ın hazır bulunduğu bir kurul, 7 saatlik bir toplantı sonunda, ilk etapta Türkiye’ye gelecek 30 profesörün isimlerini tek tek belirler. Gelecek hocaların en az profesör unvanına sahip, alanlarında uzman ve isim yapmış kişiler olmaları şart koşulmuştur.

Alınan kararlara göre hocalar ilk 3 yılın ardından Türkçe ders verecek ve mevcut literatürün Türkçeye çevrilmesine katkı sunacaklardı. Üniversitede ciddi bir literatür ve kitap sıkıntısının yaşandığı, öğrencilerin sadece ders notlarıyla yetinmek zorunda kaldıkları bu dönemde, yabancı bilim insanları, dersler için gerekli gördükleri kitapların yurt dışından teminini sağlar. Üniversite ve fakülte kütüphanelerinin geliştirilmesi, bölüm ve enstitü kütüphanelerinin kurulması da yine bu hocaların emekleri ile gerçekleşir.

Avrupalı akademisyenlerin sadece üniversitelerde ders vermeleri değil halka açık “Üniversite Konferansları” ve tatil dönemlerinde her ilde “Üniversite Haftaları” düzenlemesini de öngören kurul toplantısı sonunda Prof. Schwarzt, duyduğu coşkuyu şu ifadelerle dile getirir: “Ben ve orada bulunanlar zamanı unutmuştuk. Biliyordum ki, bu saatler Almanya’dan rezil bir şekilde sürgün edilen kişiler için yeniden varoluş demekti. Batı’nın pisliğinin bulaşmadığı harika bir ülke keşfediyordum.”

Haberin Devamı

Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey, gerçekleşen mutabakattan memnuniyetini ayağa kalkarak söylediği şu sözlerle ifade eder: “Bugün alışılmışın da dışında, örneği olmayan bir iş yapabildiğimiz bir gün oldu. Beş yüzyıl önce Istanbul’u kuşattığımız zaman Bizanslı bilginler Italya’ya göç etmişti ve buna engel olamamıştık. Sonuç olarak orada Rönesans gerçekleşti. Bugün Avrupa’dan bunun karşılığını alıyoruz.”

Sıradaki haber yükleniyor...
holder