Sadık Gültekin’le Doğru TercihAlmanya, İsrail’e karşı günah çıkardı!

HABERİ PAYLAŞ

Almanya, İsrail’e karşı günah çıkardı!

Filistin’de işlediği suçlara rağmen İsrail’i savunan Almanya, yaklaşık 121 yıl önce Namibya’da tarihin en kanlı soykırımlarından birini yaptı. “Herero ve Nama Soykırımı”, 1904-1907 yılları arasında, bugünkü Namibya topraklarında, o dönemde Alman Güneybatı Afrikası olarak bilinen Alman sömürgesi topraklarında yaşandı.

Bu soykırım, 20. yüzyılın ilk soykırımlarından biri olarak kabul ediliyor. Hererolar ve Namalar, Namibya’da yaşayan yerli halklardı. Almanya, 1884’te bugünkü Namibya’daki elmas yatakları gibi doğal kaynakları kontrol altına almak amacıyla bölgeye askeri birlikler gönderdi.

Haberin Devamı

Yerli Herero ve Nama halklarının toprakları ellerinden alındı, hayvanlarına el konuldu ve zorla çalıştırıldılar. Sosyal ve ekonomik yapıları bozuldu. Bu baskılar, isyanlara yol açtı. 1903’te ilk isyan Namalar’dan geldi. Hendrik Witbooi idaresindeki isyanda 60 Alman yerleşimci öldürüldü. Bir yıl sonra Hererolar ayaklandı. 12 Ocak 1904’te Hererolar, Samuel Maharero önderliğinde 120 Alman’ı öldürdü.

Öldürülenler arasında kadın ve çocuklar da vardı. Merkezi yönetim olaylara müdahale etti ve Alman General Lothar von Trotha, 19 bin askerle birlikte isyanı bastırmak için bölgeye gönderildi. General Lothar von Trotha komutasındaki Alman ordusu, ayaklanmaya sert bir karşılık verdi. Ağustos 1904’teki Waterberg Savaşı’nda Hererolar yenildi ve Omaheke Çölü’ne sürüldüler.

General Trotha, Hereroların Alman sınırları içinde görülmeleri halinde öldürülmeleri emrini verdi. Bu emir, kadın ve çocukları da kapsıyordu. 65 bin Herero (nüfuslarının yüzde 80’i) ve 10 bin Nama (nüfuslarının yarısı) öldürüldü. İnsanlar çölde susuzluktan öldü, geri kalanlar zehirlenen su kaynaklarıyla yok edildi. Bu sürece, tam 19 bin Alman askeri doğrudan dahil oldu! Hayatta kalanlar, ağır koşullardaki toplama kamplarına gönderildi. Bu kamplarda çalıştırılanlar çoğunlukla hastalık, açlık ve kötü muamele nedeniyle hayatlarını kaybetti. Kadınlar ve genç kızlar, Alman askerler tarafından seks kölesi olmaya zorlandı.

Bu durumdan doğan çocuklar için özel kamplar kuruldu. Erkeklerin neredeyse tamamı öldürülmüş olduğundan, geriye kalan kadınlar ve genç kızlar Alman askerlerine teslim edildi. Kadınların ve genç kızların kimisi kamplarda, kimisi asker barakalarında toplu tecavüze uğradı. Medeniyet götürme bahanesiyle gidenler, geride hem fiziksel hem de nesiller boyu sürecek travmalar bıraktılar.

Haberin Devamı

Shark Island (Köpekbalığı Adası), en acımasız toplama kamplarından biriydi. Tanıklara göre bu adadaki 3 bin 500 kişiden sadece 193’ü hayatta kalabildi. Ölenlerin kafatasları, “ırk araştırmaları” için Almanya’ya gönderildi. Kafataslarının temizleme işi bile hayatta kalanlara yaptırıldı. Bu çalışmalar, daha sonra Nazi ideolojisinin temelini oluşturdu. 1985’te BM’nin Whitaker Raporu, bu olayı 20. yüzyılın ilk soykırımı olarak tanımladı. Almanya, uzun yıllar bu soykırımı tanımaktan kaçındı. 2004’te ilk özür geldi ancak “soykırım” ifadesi kullanılmadı. 2021’de Almanya, bu katliamları resmen “soykırım” olarak tanıdı.

Ancak hukuki tazminat ödemeyeceğini, bunun yerine Namibya’daki kalkınma projelerine 1.1 milyar Euro destek sağlayacağını açıkladı. Yale Üniversitesi’nden tarihçi Benjamin Madley’e göre bu soykırım, Amerika’daki Yuki ve Avustralya’daki Tasmanya soykırımları ile aynı zihniyetin ürünü. Beyaz yerleşimciler kendilerini “insan”, yerlileri ise “insan-altı” olarak görüyorlardı. Bu soykırım, sadece Afrika’daki sömürgecilik tarihinin değil, aynı zamanda modern soykırım kavramının gelişiminde de önemli bir dönüm noktasıdır. Bazı tarihçiler, bu olayın Nazi Almanyası’nın ileride gerçekleştireceği Holokost gibi katliamların öncülü olduğunu savunuyor.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder