Sadık Gültekin’le Doğru Tercih Bu yazı, ders çalışmayanlara ithaf olunur!
HABERİ PAYLAŞ

Bu yazı, ders çalışmayanlara ithaf olunur!

Günlerden 14 Kasım 2010 Pazar. Yanlış hatırlamıyorsam, Kurban Bayramı’nın ya arife günü ya da arifeden bir iki gün öncesiydi. O günü hiç unutmam, ölene kadar da unutacağımı sanmıyorum. Gazetenin sayfalarını yavaş yavaş çevirirken, sol sayfanın üst köşesinde bir fotoğraf gözüme ilişti. O anda her şey birbirine karıştı. Ne bayram kaldı ne seyran. O günün acısı inanın hâlâ bitmedi! Bu olayı konferanslarda anlatırım, her anlatışımda gözlerim dolar, sesim titrer. Bu olay beni çok etkiledi. Okumak ne kadar değerli bir şeymiş, onun için neler feda ediliyormuş!

Haberin Devamı

***

Şırnak… 4 yaşındaki Nujiyan ile 6 yaşındaki Beşir, her gün 1 lira kazanmak için köyde buldukları hurdaları topluyorlar. Günde iki kilo, haftada 10 kilo. Haftada bir Şırnak’a hurdacı geliyor; ver on kiloyu, al 10 lirayı. Hurdacılardan aldıkları parayla da kendilerine kalem, defter, silgi alıyorlar. Nujiyan seneye anaokuluna, Beşir de ilkokula başlayacak.

Çocukların babası, Abdulgafur İdem, “Yedi çocuğum var. Köyümüzde gönüllü koruculuk yapıyorum, maaş alamıyorum. Maddi sıkıntım olduğu için yevmiyem çıksın diye bazen günübirlik Irak’a gidiyorum. Çocuklarım her gün evin etrafında hurda bakmak için dolaşır. Nerede büyük ve ağır demir parçası bulsalar hurdacılar iyi para verir diye eve getirirlerdi. Nujiyan, hurda toplarken, ayağındaki eski ayakkabısı yırtılmış.

Arkadaşının ayağında kırmızı ayakkabı görmüş, ondan istedi. Ben de Irak’ta ucuz olduğu için bayramda giyer diye getirecektim. Seneye okula gidecekleri için hurdalardan aldıkları parayla kalem, defter alıyorlardı. Köye gelen hurdacılar onların topladığı hurdalara 1 lira veriyordu. Her gün 2 kiloya yakın topluyorlardı, eve çok yorgun geliyorlardı. Ben çocuklarımın ellerinin hurda değil, kalem tutmasını istedim hep, ama buna mecburduk.

Bir hafta önce Irak’tayken kötü bir rüya gördüm. Annemi aradım ‘Evde, çocuklarda bir şey var mı, kötü rüya gördüm’ dedim, sanki içime doğdu. Buldukları ağır cisme iyi para verirler diye alıp eve götürmüşler. Bombayı evin önüne getirmişler. Hurdaları çöp poşetine koyarlardı. Poşete koydukları anda ellerinde patlamış. Beşir seneye okula gidecekti, ama şimdi kalem tutacak eli kalmadı. Nujiyan’ım da kalem parası için öldü.”

Haberin Devamı

***

Gazetedeki fotoğrafa gelince… Beşir’i ameliyattan yeni çıkarmışlar, babası eğilmiş, yavrusunun başında. Beşir’in iki eli kesilmiş, tek gözü sarılı, bir gözünü kaybetmiş. Yavrum, tek gözüyle kameraya gülümsemiş. Hayatımda gördüğüm en acı fotoğraf, hayatımda gördüğüm en güzel gülümsemeydi!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder