Şafak Coştu Çocuklar 4 yaşında oyundan koparılıp hengamenin içine sokuluyor
HABERİ PAYLAŞ

Çocuklar 4 yaşında oyundan koparılıp hengamenin içine sokuluyor

Bu ara İngilizcemi geliştirmeye heveslendim. Bir uygulama ile yabancı öğretmenlerle ders işliyorum, testler yapıyoruz. Farklı ülkelerden olan bu öğretmenlere sohbet esnasında mutlaka ülkelerindeki okullarda ders saatini soruyorum. Öğrencilerin kaç saat okulda durduğunu merak ediyorum. 8-12 arası veya en geç 8-13 arası okulda kaldıklarını öğrendim.

Bizim öğrencilerimizin 8-17 ders saati üstüne etüt yaptıklarını duyunca çocukların ne zaman oyun oynadıklarını merak ediyorlar. Ben onlara eve verilen yaprak yaprak ödevlerden bahis bile etmiyorken. Johannesburg’dan bir öğretmene “Çocuklar 12’de okuldan çıkıyorsa, çalışan anneler çocuklarını nereye bırakıyor?” diye sordum. Devletin oyun evleri olduğunu, orada ücretsiz oyun oynadıklarını ve akranlarıyla zaman geçirdiklerini söyledi.

Haberin Devamı

Etüt merkezinden bahsetmiyorum, oyun merkezlerinden bahsediyorum. Bizim ülkemizde çocuklar 4 yaşında oyundan koparılıp bir hengamenin içine sokuluyor. Hangi okul ders yükünü daha çok yüklerse o daha iyiymiş gibi geliyor. Aileler de bu durumdan mutlu, çocuk doğum günlerinde konuşacak konuları oluyor, “Bizim okulumuz 4 yaşında okuma yazma öğretiyor” diyorlar. Aman ne mutlu!

Nereye yetişiyor bu çocuklar yahu?

Okuma yazmayı 7 yaşında öğrenseler ne oluyor bıkmadan, usanmadan? “Geometriyi, kesirleri 1. sınıftayken gösterdi bizim okulumuz” diyorlar. Okulun müfredat dışındaki konuları çocuğa sunması bu kadar önemli mi sizin için? Acaba çocuk sunulanın ne kadarını aldı? Bence asıl sorulması gereken bu. Sonra çocuklarımız neden okumayı sevmiyor, neden okulu işkence gibi görüyorlar diye sorguluyoruz.

Belki de her şeyi biraz daha basit yaşamalı, biraz daha pekiştirmeliyiz. Adım adım ilerlemeliyiz. Önce okumayı öğretelim 1. sınıftaki çocuğa, sonra etkinliklerle, materyallerle dört işlemi öğretelim. Ama bizim materyalle etkinlikle kaybedecek vaktimiz yok, yetişecek çok konu var. Pekiştirilmeden üst üste konulacak onlarca konu var. Temeli sallanan bir ev inşa ediyoruz. Bunu anlamak da o kadar zor olmasa gerek; uluslararası başarılarımıza, pardon başarısızlıklarımıza bakarak...

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder