Giriş
Uzaktan eğitim mi yoksa dolandırıcıların yeni sistemi mi belli değil doğrusu. Bildiğiniz üzere koronavirüsün ilk vakasından bu yana okullar kapalı ve uzaktan eğitim veriyorlar. Uzaktan eğitimlerini allayıp pullayıp veliye sunuyorlar. Sunmalılar; yoksa veli ücretini iade isteyebilir. Onun yerine velilere yemek parasını iade ediyorlar. Ama nasıl bir tavırla? Çocuğun yemediği yemeğin parasını vermeleri büyük lütufmuş gibi. Paralarını geri isteyen velilere de diyorlar ki, “Biz öğretmenlerimize maaş vermeye devam ediyoruz, ücretlerinizi nasıl iade edelim?” Veliler düşündükten sonra hak veriyorlar. Buraya kadar her şey normal. Asıl sorun buradan sonra başlıyor.
Türkiye’nin en tanınmış ve köklü kurumları devletten ödenek almak için başvuruyorlar. Devlet de ülkenin mihenk taşı olarak düşündüğü eğitim yuvalarına bu ödenekleri veriyor. Bu da tamam. Peki sorun nerede? Ortada mağduriyet yok, ortada velilerden nakit alınmış senelik okul ücreti var, okulda kullanılmayan elektrik var, harcanmayan su var… Bana söyler misiniz mağduriyet bunun neresinde? Tam tersine ortada bir kar var. Ödeneği alan okulların gün boyu bilgisayar başına bağladıkları öğretmenlere, maaşlarını tam ödemeleri bir gönül rahatlığı olacaktı. Ama olamadı. Çünkü ismini vermeyeceğim, bu her şehirde şubesi olan kurumlar öğretmene ayda 600 TL maaş yatırdılar. Ücretsiz izne göndermekten daha beter çünkü bu süreçte öğretmenler çocuklarını bırakacak yer bulamadı ve çalışmaya devam etmek zorunda kaldılar.
Peki devletten alınan ödenek nereye gitti? Fırsatçılığı keşke eğitim yuvalarında yapmasaydık. Gerçekten ihtiyacı olan esnafa verilseydi o ödenekler. Koca koca okullar veliden aldıkları peşin paraları vermeyip, öğretmene de para vermeyip bu yola başvurdular. Kaç veli sorguladı bu tüm ülkeyi ilgilendiren durumu? Ama tabii onlara göre çocuğun en çok oyalandığı yer okuldur. Toplumsal tüm etikler hiçe sayılsa da…
Mağdur olan öğretmenlere en kısa sürede bir çözüm bulmalarını ümit ediyorum. Aksi halde insanlar bu maaşlara bel bağlayıp ev geçindirmeye çalışıyorlar.
