Sayım Çınar Sayım'ın bavulu
HABERİ PAYLAŞ

Sayım'ın bavulu

Haberin Devamı

Bu yıl Antalya’da ilk kez düzenlenecek olan kitap fuarı beni heyecanlandırıyor. Kitap fuarları, ruhumun huzura kavuştuğu nadir yerlerden biridir. Antalya Kitap Fuarı, 16 Şubat 2012 Perşembe günü Cam Piramit’te açılacak, 19 Şubat’ta sona erecek. Fuar, TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği ile Antalya Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin katkılarıyla düzenleniyor. 50 yayınevinin katılacağı fuarda düzenlenecek söyleşi, panel, şiir dinletisi gibi 20 etkinlikte ve imza günlerinde toplam 200 yazar okurlarla buluşacak. Fuarda görebileceğiniz tanınmış yazarlar arasında Doğan Hızlan, İlber Ortaylı, Murathan Mungan, Gülten Dayıoğlu da var.
[[HAFTAYA]]

Kapanan Kapılar, Açılan Kapılar...

Her Savaş Bir Tanrı Öldürür- Süleyman Akbulut/Doğan Kitap

‘Sandalye’ adlı romanıyla felç olan bir yaşamı anlatan Süleyman Akbulut, bu kez de bir askerin baştan sona yıkılıp yeniden kurulan yaşamına odaklanarak “Bir asker, anti-militarist olabilir mi?” diye soruyor. Bu kitap, Türkiye’nin son 30 yılında PKK ile yaşanan gerçeklik içinde, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görev yapmış ve çok sayıda adam öldürmüş, kahramanlık nişanları almış bir subayın gözünden askerlik, savaş, ölüm, öldürme, cesaret, korku gibi kavramları sorguluyor. İki taraf için de ölmenin ve öldürmenin anlamsızlığı, sonuçları itibariyle bireyler ve hayatlar üzerindeki yıkıcı etkileri bu kitapta... Her Savaş Bir Tanrı Öldürür, bir insanın hayatı ile bir toplumun tarihini buluşturan usta işi sarsıcı bir roman.

Büyük Bir Edebiyat Olayı

Yaşam ve Yazgı- Vasili Grossman/Can Yayınları

Yazıldığı dönemde Sovyet yetkililerince üç yüz yıllık mahkûmiyet cezasına çarptırılan, yazıldıktan ancak otuz sene sonra yayımlanan, zamanla milyonlarca okurla buluşan Yaşam ve Yazgı, yirminci yüzyılın ‘Savaş ve Barış’ı olarak kabul ediliyor! Sovyet Yazar Vasili Grossman’ın 1960’larda kaleme aldığı Yaşam ve Yazgı, Stalin rejimi altındaki Sovyet Rusya’da yaşananları gözler önüne seriyor. Ustası Tolstoy’un izinden giden Vasili Grossman, Yaşam ve Yazgı’da yüzyılın en büyük muharebelerinden biri olan Stalingrad Savunması ve sonrasında yaşananları, parçalanan bir ailenin öyküsü üzerinden anlatıyor. Kitabın çevirisi, özenli ve zahmetli bir çalışmayla Grossman’ın edebi dilini bütün sıcaklığıyla Türkçe’ye aktaran Ayşe Hacıhasanoğlu’na ait!

Kahvenin Coğrafi Yayılımı


Kahve/Kırk Yıllık Hatırın Kitabı- Hazırlayan: Emine Gürsoy Naskali/YKY

Bir rivayete göre kahve ilk defa 8. yüzyılın ortalarında Kaffa’da yaşayan Khaldi adındaki bir çoban tarafından, bir ağacın ‘kızıl’ meyvelerinin kaynatılması suretiyle içildi. Bir başka rivayet: Kahve, 14. yüzyılın sonlarına doğru Habeşistan’da Şeyh Şâzili tarafından içilmek suretiyle tanındı. Dönemin Osmanlı coğrafyasında önce Kahire, Şam, Halep’e ve nihayet 1543 yılında, Kanuni Sultan Süleyman döneminde İstanbul’a getirilen kahve, o tarihten itibaren Türk halkının olmazsa olmazı. Kültür tarihi üstüne yaptığı çalışmalarla tanıdığımız Prof. Emine Gürsoy Naskali’nin hazırladığı, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Kahve: Kırk Yıllık Hatırın Kitabı, kahveyi pek çok yönden ele alan önemli bir çalışma.

Büyüklerin Dünyasında Var Olmak

Dur Bakalım Petek- Necati Tosuner/Günışığı Kitaplığı

Türkçe’nin dil ustası Necati Tosuner ‘Keleş Osman’ ve ‘Arda’nın Derdi Ne?’ adlı sevilen çocuk kitaplarından sonra bu kez apartman yaşamından, komşuluktan yola çıkarak hak ve özgürlüklere değiniyor. Gücünü yalın ve şiirsel dilinden alan romanda, sevgiyle birbirine bağlı bir aile, arkadaşlık ve ilk aşk kıvılcımları okuru sarmalıyor. Kent yaşamının sıradanlığı içinde yakınlaşan iki arkadaşın, hem birbirlerini hem kendilerini anlama çabası, üstelik haklarının ayırdına vararak peşine düşmeleri usta işi bir anlatımla kurgulanıyor.

Öldürmek Hakkında Küçük Bir Oyun

Cin Treni- Rıza Kıraç/Altın Kitaplar

İş adamları, köşe yazarları, siyasi kişilikler ve emniyet mensupları arasındaki karanlık ilişkiler etrafında kurgulanmış olan Cin Treni, sıradan bir polisiye roman değil. Para ve güç peşindeki insanların, toplum içindeki pozisyonu ve itibarı ne olursa olsun, suça yakınlığına işaret eden yazar, gazetelerde ya da kitaplarda yazılı olanın dışında, hayatın çok farklı basit gerçekliğine işaret ediyor. Para ve güç söz konusu olduğunda herkes kendi kurallarıyla oynamak istiyor: Büyük balığa yem olmadan büyümek, büyüyebilmek... İşte bütün mesele bu.

Umut Dolu Yolculuk

Savaş Atı-Michael Morpurgo /Tudem Yayınları

Steven Spielberg’in yeni filmi ‘Savaş Atı’ (War Horse) 3 Şubat’ta gösterime giriyor. Arkadaşlık ve savaş hakkındaki en güzel hikayelerden birini anlatan kitap, halen Broadway’de sahnede olan uluslararası başarılı bir tiyatro hit’ine dönüştürülmüştür. Michael Morpurgo, bu kitabında, I. Dünya Savaşı’nda yaşanan sıradışı olayları Joey adlı bir atın ağzından aktarıyor. Okuduğunuz ilk andan itibaren empati kuracağınız Joey, sizi çok hüzünlü ama bir o kadar da umut dolu bir yolculuğa çıkaracak. Hem filmini seyretmeye hem kitabını okumaya ne dersiniz?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder