Sefer Humar Neredeyse kusursuz
HABERİ PAYLAŞ

Neredeyse kusursuz

Bir yerde dinlemiştim; rahmetli Üzeyir Garih yıllar önce Adana'da iş adamları toplantısında bir konuşma yapmış.

İş hayatındaki gereksiz hırs ve insanların bu hırs uğruna yaptıklarını görünce şöyle demiş:

"Hayat havaya attığımız 5 topla oynanan bir oyundur. Bu toplardan sadece bir tanesi lastik, diğer 4 top ise camdandır. Bu toplar; işimizi, ailemizi, sağlığımızı, dostluklarımızı ve benliğimizi temsil etmektedir. Belirttiğim gibi bu 5 top içinde bir tek işimiz lastik bir toptur. Düşürürsek zıplatabiliriz. Ancak diğer 4 top camdan yapıldığından düşerse kırılır, yerine konulamazlar. Bunu fark etmeli ve hayatımızı bu dengeye göre kurmalıyız. Oysa hepimiz o lastik topu tutabilmek uğruna diğerlerini kırıp dökmez miyiz? Dostlarınızı çantada keklik sanmayın. Sıkıca asılın onlara, tıpkı hayata asıldığınız gibi... Çünkü onlarsız hayat da anlamsızdır. Hayatı çok hızlı koşmayın, nereden geldiğinizi ve nereye gittiğinizi unutmayın... Hayatın bir yarış değil, her saniyesinde tadı çıkarılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Dün tarih oldu. Yarın ise bir sır. Bugünün kıymetini bilin."

Haberin Devamı

Neredeyse kusursuz

İşte bu sözlerden mütevellit aklıma okuduğum bir roman geldi.

Okuduğum romanın adıydı 'Neredeyse Kusursuz'.

Ancak aklımda olan okuduğum romanın içeriği değil, kitabın ismiydi.

Çevremde gördüğüm, izlediğim insanların yaşamına baktığımda, duygusal ve duyusal anlamda herkesin neredeyse kusursuz bir hayat için bir şeyler yapma derdinde veya bunun hırsında olduklarını gördüğümde, içten içe üzülmekle acımak arasında kaldığımı ifade etmekten büyük üzüntü duyuyorum.

Çünkü hayatın içeriği o kadar basit bir devinim halinde ki, bunu anlamak aslında hiç zor değil.

Hayata dair, yaşama dair anlamlar yüklemek, bunların içeriğini doldurmak için isimler bulmak, gereksiz gelmiyor mu size ?

Sabah karanlığında evden çıkıp akşam karanlığında eve giden, günü dolu dolu yaşamayı bir kenara bırakalım, ajandasına bakmadan eski bir okul arkadaşı ile kahve bile içemeyecek duruma gelmiş çalışan insanlarda daha büyük bir arzu olarak görülüyor basit bir hayat özlemi.

Haberin Devamı

Eğer hayatı basit yaşarsan...

Neredeyse kusursuz

Eğer hayatı basit yaşarsan aileni ve eşini unutturmaz bu hayat.

Çocuğunun veli toplantısına sen gidersin.

Bebeğinin ilk konuşmasını sen duyarsın.

Ya da evladın "Bugün şiir yarışması var" dediğinde, güle oynaya elini tutarak gidersin izlemeye.

Eve akşam haberleri başlamadan gelir, paçaları hafif çamaşır suyu olmuş en az iki beden büyük pijamanı giyer, evinizin baş köşesinde, hayatınızı ve konforunuzu daraltan 8 kişilik yemek masası olmadan, ufak bir zigonda akşam yemeğini kahkahalarla yersin sevdiklerinle.

Neredeyse kusursuz diye tabir ettiğiniz şey hayatın içinde koşmak olmamalı çünkü.

Bir gün geriye sadece büyük bir boşluk kalacak

Neredeyse kusursuz

Bu hayatı basite indirgemediğiniz zaman çabuk tüketeceksiniz, istemeseniz de tüketeceksiniz.

Tükettikçe borçlanacaksınız, borçlandıkça daha fazla çalışmak zorunda kalacaksınız.

Çalıştıkça yaşlanacak, sonunda da emekli olup gideceksiniz.

Bir gün geriye sadece büyük bir boşluk kalacak.

Belki o günleri göremeden saçmasapan bir hastalık bedeninizi alıp götürecek.

Haberin Devamı

Hâlbuki ayağın üşüyorsa çorap giy.

Hala üşüyorsa iki kat çorap giy.

Bu kadar basit aslında hayat.

Bunlar basit birtakım sözcükler ama gerçek değil mi?

Ya da seviyorsan git konuş bence. Neden bekliyorsun?

“Dönüşte alırız” deme, hemen al mesela.

İstemiyorsan yapma.

Baktın olmuyor, başka yere bak.

'Neredeyse kusursuz' diye bir şey yoktur

Neredeyse kusursuz

Yazdığım bu bir kaç cümle belki boş gelebilir ama bu kadar basit aslında hayat.

Bunları yapabilirsek, basit bir hayatı sevebilirsek, olanı sevmek, olmayan için hayıflanmamak , neredeyse kusursuz diyebileceğimiz bir yaşamın önümüze habersizce gelebilmesine büyük fayda sağlayacaktır.

Hayatın adil olmasını beklemeden yaşayın.

"Keşke" yerine, "Bir dahaki sefere" deyin.

Çünkü 'neredeyse kusursuz' yoktur.

Olsa bile boş verin, bırakın başkaları yaşasın, size ne…

Sıradaki haber yükleniyor...
holder