Yeni yıl

"2020'den tek dileğim, artık gerçekten mutlu olmak istiyorum" diye sözlerini bitirdi. Şaşırmadım ve garipsemedim; çünkü neredeyse en çok aranan şey mutluluktu sanırım insan yaşamında. Evet, "Yeni yıldan beklentilerimiz nedir?" diye çok soru duyarız çevremizde. Ama çok uzun düşünmeye gerek yok. Mesela Bukowski güzel özetlemiş ama eksik sanki: "Nice mutlu yıllara demeyeceğim, çünkü değişen bir şey yok. Günler aynı, insanlar aynı, yalanlar aynı, dekorlar ve sahneler aynı, kandırılanlar aynı. Ve yine aynı olacak; sahte kahkahalar, sıra dışı böğürmeler.. İyi kusmalar" diye bitirmiş yeni yıldan beklediklerini anlatırken. Ama sanki bazen insana ve insanlığın gücüne haksızlık mı etmiş diye düşünmeden edemiyorum. Hayatın içinde her devinim mevcut. Zaten yaşam bunlardan ibaret.

Mutlu olmak, ardından mutlu etmek, sevmek, sevilmek. Öğrenmek, öğretmek, tabii ki keşfetmek.

Negatif duygularla beslenen topluluktan kaçmak için atıldığım yolda yüzümün kara çıkmaması diyebilirim.

Kini, nefreti bünyemden atmak. Yaşadığım ve şaşırdığım her tecrübede sûizan değil hüsn-i zan etmek. Aynaya bakmak ama hatalarımı görmek için ve düzeltmek için. En önemlisi dinlemeyi bilmek, öğrenmek. Karşımdakilerin benim hoşuma giden değil, hoşuma gitmeyen ama beni düzeltecek ya da evriltecek sözlerini dinlemek.

Ben yaşadıklarımdan şunu anladım: Bazen büyük beklenti içine girmek zamanı beklemekle harcatır insanı insana. En güzeli sadece yaşamak, hayatın bize ne getireceğini düşünmeden doyasıya yaşamak. İşte o zaman bir şeyler değişiyor sanırım.

Benim öğretim değil ama temennim, aşkı yaşamak isteyenler kalplerine göre bir aşk bulsun, yeni bir kariyer ya da bir iş isteyenler yetenek ve beklentilerine uygun bir iş, bir kariyer yakalasın, sağlık isteyenler arzuladıkları sıhhate kavuşsun. İyi insanlar sadece mutluluktan ağlasın ve hayallerinin de ötesinde güzelliklere kavuşsun bu yıl. Kendinizi daha çok dinleyeceğiniz, iç huzuru yakalamaya odaklanacağını bir yıl olmasını istiyorum.

Aslında özetini yapmak istersem; istediğiniz her ne varsa buna ait olmayı başaralım, sahip olmayı değil.

Gideceğiniz bir yer var mı? Saat 24:00 olduğunda sarılacağınız bir sevgili ya da bir evlat ya da sarılacağınız sizin için özel olan biri varsa (bu kediniz bile köpeğiniz olabilir ki bence en güzeli) çok şey beklemeyin, bundan güzeli yok bu sizin mucizeniz çünkü mucize sizsiniz.

Tebessümle kalın.