Bu ergen kafasını anlayan var mı?

Miss Turkey 2017 yarışmasında birinci seçilen Itır Esen’in kraliçeliği 15 saat sürdü! 18 yaşındaki genç kızın tacı, 15 Temmuz’la ilgili attığı saçma bir tweet yüzünden geri alındı. Valla “Twitter’ın yıktığı hayatlar” diye yazı dizisi yapmak lazım. Hani dilin kemiği yok derler ya, bence Twitter’ın da yok! Şaka diye, geyik diye yazdıklarının bir gün başını yakma olasılığı kuvvetle muhtemel; bir gün dönüp dolaşıp vuruyor insanı. Itır Esen’in de başına gelen bu…

Vakti zamanında şunu yazmış: “15 Temmuz şehitler gününü kutlamak adına sabahında regl oldum. Günü şehitlerimizin kanlarını temsilen kanayarak kutluyorum.”

Saçma ötesi, nezaketsiz, ne sebeple yanyana geldiği belli olmayan, çirkin, anlamsız cümleler! Bu ergen kafaları gerçekten anlamıyorum. Hiçbir şeye karşı duyarlılık yok, nezaket yok, saygı yok... Her şeyle dalga geçme, küçümseme hali. O kadar insan ölmüş, hayatlar kararmış; bi’ sus!

Bence ülkeyi temsil eden bir genç kız; sadece yüzüyle değil, aklıyla, hareketleriyle de güzel olmalı, nazaketli olmalı. Diyelim ki ergensin, yine de naif biri olmak bu kadar zor olmamalı.

Genç oyuncular çıtayı iyice yükseltti

Televizyon dizilerinin yeni yeni hayatımıza girdiği, dizi patlamasının yaşandığı o ilk yılları hatırlayın… Yakışıklı ya da güzel diye bostan korkuluğu gibi duran onca oyuncu girdi hayatımıza.

Boş boş bakan, vücudunu hareket ettiremeyen, vücut dilini kullanamayan, konuşamayan, doğal durmayan ne oyuncular gördü bu izleyici değil mi ama? Hala var onlar, bitmediler...

Ama kendini geliştiren, müthiş rol yapan bir o kadar da genç oyuncu var artık. Bu işe baş koyan, çalışan didinen, tatillerini yurt dışında oyunculuk eğitimi alarak geçiren, kendini aşmaya çalışan, kılıktan kılığa giren bir jenerasyon var. Niye geldi bu mevzu aklıma? (Geçenlerde sürekli ‘mevzu’ dediğim için beni azarlayan okuyucuma selamlar, saygılar) Çünkü yeni sezon başladı, onlarca yeni dizi, önceki sezondan devam eden onlarca eski dizi ekranda bir bir boy göstermeye başladı.

Hangisine bakacağız şaşırdık. En azından ben şaşkınım çünkü kışın çok üşürüm, dışarılarda olmayı sevmem, mecburen dizi izlerim! Neleri izlemeli diye bakınırken de, iyi oyuncuları düşünüp listemi çıkardım… O zaman alttaki yazıda devam.

Son derecel kişisel


Kenan İmirzalıoğlu, Halit Ergenç, Kıvanç Tatlıtuğ, Emre Kınay gibi artık ‘usta’ sayılan isimleri saymazsak; yeni jenerasyonun iyileri bana göre şöyle…

■Çağatay Ulusoy... Yakışıklı kategorisinden listeye girdi ama kendini aştı. Eski dizilerine bakın ne dediğimi anlarsınız. Ki bu yıl Netflix’le süper bir anlaşma yaptı.

■ Aras Bulut İynemli... Deli dolu her role giriyor, sakınmıyor, çekinmiyor. Müthiş!

■ Seçkin Özdemir… Bu sezon ‘Ateşböceği’ dizisinde oynuyor, bakışlarını çok iyi kullanıyor, ekran enerjisi çok iyi. Dizi ilk başladığında senaryoyu eleştirdim ama diziyi izlettiren isim o bence!

■ Birkan Sokullu, Şükrü Özyıldız ve Burak Deniz de bu kişisel listemde elbette. Kadınlara gelince…

■ Elbette Serenay Sarıkaya açık ara en parlak isim.

■ Öznur Serçeler ‘Dolunay’ dizisinde yan rolde ama kesinlikle başrolü hakediyor. Çok başarılı, çok doğal.

■ Berrak Tüzünataç, Büşra Develi, Gökçe Bahadır ve Hazal Kaya da ekranın diğer iyileri.

■ Nazan Kesal, yeni jenerasyondan değil ama hayran hayran izliyorum... ‘Fazilet Hanım ve Kızları’nda gözü yükseklerde bir anneyi öyle acayip oynuyor ki, bahsetmesem içim rahat etmeyecekti.

Baksı müzesinin kokusu

Geçen yıl Bayburt’a 45 km uzaklıktaki Baksı Müzesi’ne gittiğimde büyülenmiştim… Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın doğduğu topraklara kazandırdığı, eserlerini sergilediği, kuş uçmaz kervan geçmez topraklara turistleri çektiği inanılmaz bir yer. Bu yıl yeniden gittim.

Çünkü bu olağanüstü mekanın kokusu yapıldı! Koku geliştirme uzmanı Seluz’un yöneticisi Ahmet Yiğider’in tesadüf eseri gittiği Baksı’dan çok etkilenip aklına düşürdüğü bir proje bu. Önce Hüsamettin Koçan’ı ikna ediyor, sonra da bir ekiple kokuyu tasarlıyor.

Müthiş doğanın, toprağın, dağların, binbir çeşit çiçeğin kokusu ve bir uzay üssünü andıran Baksı Müzesi’nin tüm hikayesi bir şişeye doldurulup satılıyor böylece. ‘Baksı’ ölmeden önce görülmesi gereken yerlerden biri. Herkesin görmesini ve koklamasını tavsiye ederim.