Giriş
Çocukluğumun 5-6 ayını geçirdiğim Mersin’in tarihi zenginliğine hayran kalmamak elde değil. Tarih sevenler istikametiniz Mersin olsun...
Mersin kimileri için tantuni demek, kimileri için turizm…
Kimileri için tarih demek, kimileri için sıcak bir iklim… Kimileri için üniversite, kimileri için de Anadolu…
Benim içinse çocukluğumun 5-6 ayı demek!
İlkokul 3’te, babamın işi nedeniyle taşınmışız Mersin’e. Sadece 5-6 ay kalabilmişiz. Çok fazla şey hatırlamıyorum gerçi; anılarım, evimizin karşısındaki ilkokulum, modern şehir hayatı, sayemizde Mersin’e gelen misafirlerimiz, evimizin karşısındaki caddeyi geçip şehrin göbeğindeki plajda denize girdiğim ve yüzmeyi öğrendiğim zamanlar ve kış ortasında bile sıcacık günler yaşadığımız anlarla sınırlı.
Roma imparatoru Augustus, Kapadokya kralı Arkhelaos’a Kilikya’nın önemli bir kısmı ile Elaiussa kentini hediye olarak verir. Bunun üzerine Arkhelaos kışlık sarayını buraya taşır ve şükran borcunu yerine getirmek için Elaiussa ismine ek Sebaste ismini ekler. Bu zamandan sonra da bu küçük liman şehri Elaiussa Sebaste ismiyle anılır. Sebaste; görkemli, mutlu anlamına geliyor.
Ama insan hafızası şaşırtıcı; şehri gezerken o tanışıklığı hep hissettim. Ve iyi ki Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, akşam yemeğinde bize Mersin’le ilgili tanıtım filmini izletti. Hem kısacık da olsa yaşadığım şehri tanıdım, hem de ‘Türkiye’nin her ilini gezme planıma bir çentik daha attım…
Çocukluğumda nasıldı bilmiyorum ama iki günlük gezide gördüm ki; Mersin acayip bir şehir. Çünkü her şey bu şehirde toplanmış; turistik, tarihi, çok kültürlü, yaşayan, canlı, hareketli.
Yazın biraz sıcak olabilir ama 12 ay soğuk olmayan bir şehir enerjisini yitirmiyor, orası çok net.
Ayrıca yeme içme, gezme görme açısından tam bir cennet.
Ve de çok sürprizli: Zengin mutfağı… Nerede yerseniz yiyin, asla kötüsüne rastlamayacağınız tantunisi. Tarz-ı Hususi denilen, adı zamanla Tarsusi’ye dönen ve çay bardağında servis edilen Türk kahvesi. İlginç turistik yerleri; mesela inmesi pek kolay, çıkması çok zor Cennet ve Cehennem Mağarası. Denizin ortasındaki Kız Kalesi, ki burası yazın caretta caretta’ların yumurtlama yeri. Sakin koyları, tarihi yerleri…
Tarihi yerler demişken…
Erdemli sınırları içindeki Eliaussa Sebaste Antik Kenti’nden bahsetmeliyim. Ayaş Mahallesi’ndeki bu antik kent, Roma imparatoru Augustus tarafından Kapadokya Kralı Arkhelaos’a hediye edilen Kilikya’nın önemli liman kenti. Zeytin anlamına geliyor. 95 yılında keşfediliyor burası. İtalyan uzmanların başkanlık ettiği kazılar 40 derece sıcağa rağmen sürüyor ve bir mahallenin ortasında, film seti gibi yükseliyor bu antik kent. Gelin ve damatlar bile gelip poz veriyor burada. Düşünsenize, bir düğün fotoğrafına fon oluşturacak kadar masalsı bir atmosfer.
TAM DA ORADA TANIŞIYORUZ KAAN'LA
24 yaşında. Eskişehir Üniversitesi İktisat’tan mezun olmuş. Bir ay çalıştıktan sonra, çalışma hayatının kendisine uygun olmadığına karar verip Amerika’da, Avrupa’da dolaşmış. Yanlış anlamayın, hiç parası pulu yok. Günlük işlerde çalışarak ve otostop yaparak gezmiş! Şimdi Mersin’de, Eliaussa Sebaste kazısında çalışıyor.
Günlük 70 TL alıyor. “Yetiyor mu?” diyoruz, “Çok bile” diyor. “Çünkü balık tutuyoruz, hayat burada ucuz” diyor. 30 yaşına kadar Türkiye’de her yeri gezmiş olmayı istiyor. 30 ili kalmış hedefini tamamlamaya. “Annen baban ne diyor bu durumuna?” diye soruyoruz, “Önce yadırgadılar, endişelendiler ama alıştılar” diyor. ‘İnterrailturkiye’ üyesi Kaan. Gezginlerin kendilerine rota oluşturdukları bir platform sayesinde gezilerine karar veriyor.
Ona baktıkça, “Gencecik artist gibi delikanlı niye böyle bir hayatı ister” diye düşünüyorsun, esiri olduğumuz şeyleri gözünün önünden geçiriyorsun bir süre. Sonra da “Vay be Kaan, müthişsin” diyorsun.
