Giriş
Amerika’nın izlenme rekorları kıran ünlü dizisi ‘Shameless’ (Utanmaz) Türkiye’ye uyarlanacak. Bu girişim daha önce de konuşulmuştu; ben de şunu yazmıştım: “Bu dizi Türkiye’de olmaz. Çünkü bize birkaç gömlek büyük gelir...
Şayet ‘Aynısı çekilmeyecek’ derseniz; o zaman da ‘Shameless’ olmaz!” Çünkü sorumsuz, alkolik ve üç kağıtçı bir babayla altı çocuğunun sarsak, komik, akıl almaz ilişkilerini anlatan bu diziye ne RTÜK müsaade eder, ne de muhafazakâr Türk seyircisi!
Ama dizinin yapımcısı Lûgat Film diyor ki, “Dizideki tüm temalar orijinaline uygun olarak işlenecektir. ‘
Türkiye’de tutmaz’ klişelerine son vermek için geliyoruz…” Yani bayağı iddialılar. Ben de “Keşke” diyorum. Keşke çekebilseler.
Çektiği seksi klip yüzünden Gülşen’e “Para karşılığı erkeklerle birlikte olan kadın” diyen; bu denli terbiyesiz bir dil kullanan kapı gibi RTÜK’ümüz varken, bu diziyi orijinaline sadık olarak nasıl çekecekler gerçekten merakla bekliyorum.
Batman mi, Superman mi?
Şu ara gündemdeki en önemli soru şu: Zengin, şımarık, mirasyedi ve teknolojiyi kullanarak yenilmez olan Batman mi?
Çiftlik çocuğu, bir kadına tutkuyla aşık, yenilmez özelliklerle donatılmış Superman mi? Bu iki süper kahramanı karşı karşıya getirmek parlak fikir elbette.
Bakın, aylardır iki kahramanın rekabeti perakende sektörünü bile coşturdu, ekonomiye can verdi. İlk başta yazdığım soruya gelince: Benim gönlüm razı gelmedi seçim yapmaya; taraf tutamadım...
Zaten onlar da baktı ki olmuyor, filmin sonunda güçleri birleştiriyorlar. Peki film iyi mi? Hayır! Saçma sapan bir senaryosu var, bir sürü şey havada kalıyor.
Batman, ergenler gibi kafasında yarattığı şüpheler yüzünden rakibine savaş açıyor.
Oyunculuklar da vasat. Görsel efektlere yüklenilmiş bolca. Ama işte… İki efsanenin buluşması öyle bir etki yarattı ki, kimse filmin iyi mi kötü mü olduğuna bakmıyor. Önemli olan bu tarihi buluşmayı kaçırmamak.
O yüzden de film ilk 5 günde 424 milyon dolar gişe hasılatı elde etti. Bugüne kadar ilk beş gününde en çok gelir elde eden dördüncü yapım oldu. Mart ayında vizyona giren filmler içinde de, en yüksek hasılatı yaptı. Kolay mı?
Koca bir nesil, bu iki kahramanla büyüdü. Bu arada finali görünce anlayacaksınız; bu ikilinin hikayesi bu filmle bitmedi, devamı gelecek.
Gıdılara çözüm: Selülit kremi
Tülin Şahin, Türkiye’nin en iyi mankenlerinden biri. Her zaman doğal, abartısız, sağlıklı ve bakımlı.
Geçen gün ‘yaz tüyoları’ vermişti; ilginç bir ayrıntı çekti dikkatimi. Diyor ki: “Gıdı bir türlü gitmiyorsa, selülit kremini gıdınıza veya sarkan çene altına sürün.
Selülit kreminin yağ yakma özelliği olduğu için, çene altındaki yağları da yakacaktır...”
Yıllar önce Ebru Akel gözaltı morlukları ve şişlikleri için hemoroid (basur) kremi kullandığını açıklamış; günlerce değil, aylarca hatta yıllarca konuşulmuştu bu. O kremin miadı doldu demek ki, yenisine buyrun!
Meireles’in ‘normallikleri’
Fenerbahçeli Raul Meireles, Boğaz’da bir kafeden çıkarken valeye verdiği 5 TL ile haber olmuştu daha önce…
Bu kez de ailesiyle metrobüse binip selfie yaparak şaşırttı herkesi.
E şaşırıyoruz çünkü diğer futbolcuların uçuk kaçık yaşamlarından sonra, normal olan bile ‘tuhaf’ gelmeye başladı.
Bu insanların otomobil kapıları bile bizimki gibi değil arkadaşlar, üste doğru falan açılıyor!
Şaka bir yana Meireles ya çok cimri ya da camiayı normale döndürmeye çalışıyor.
DUVAR YAZISI
“Kadınlar makyajla değişiyorlar” diye ağlamaya hiç hakkınız yok. Keşke siz de makyajla değişebilseniz, valla bıktık tipinizden! (Twitter’dan)
Ahmet Mümtaz Taylan’ın ‘EN’leri
En son okuduğunuz kitap? Birhan Keskin’in ‘Fakir Kene’si ve Lesley Hazelton’un ‘İlk Müslüman’ı.
En son izlediğiniz film? En son ‘The Revenant’ı izledim. Inarritu’nun hastasıyız!
En son dinlediğiniz albüm? Kalben. Kız şahane bir müzisyen.
En büyük zaafınız? Tütün. Bırakma zamanım geldi.
En sevdiğiniz yemek? Antep ve Antakya mutfağı.
En büyük pişmanlığınız? Geç yaşlarda sağlıklı yaşama adım attım. Bu kadar yıpranmadan öğrenmiş olmayı dilerdim.
Hakkınızdaki en büyük şehir efsanesi? Birkaç gönül macerası dedikodusu hariç, hakkımda olumlu olumsuz dönen lafların çoğu doğru galiba.
En son ne zaman/neye güldünüz? Bebeklerin, çocukların sadeliğine, pervasızlığına hep çok gülerim. Bir iki gün evvel, boyundan büyük sinirli bir köpeği tokatlayan iki-üç yaşlarındaki sarı bir kıza çok güldüm.
En çok ne yaparken iyi hissedersiniz? Verimli bir set gününden eve dönerken, içime sinmiş bir yazıyı bitirdiğimde…
Bugüne kadar aldığınız en iyi nasihat? Leoparın kuyruğunu tutma, tuttuysan bırakma!
En son indirdiğiniz aplikasyon? ‘Trivia Crack’. Bir tür soru-cevap oyunu.
Kendinize en son ne aldınız? Elektronik sigara.
En son ne zaman spor yaptınız? Sol omuzumda geçici bir sorun var. Omuzu kurtarır kurtarmaz yapacağım.
Biz konuşmadan önce en son ne yapıyordunuz? Ertesi gün çekeceğim sahnelere göz atıyordum.
