Şirin SeverHani bi’ Hipokrat yemini vardı, sahi ne oldu ona?

HABERİ PAYLAŞ

Hani bi’ Hipokrat yemini vardı, sahi ne oldu ona?

Bu toplumun kadınların kıyafetleriyle derdi bitmedi, bitmiyor! Yıl olmuş 2025 diye başlayacağım ama bir önemi yok; yıl 2090 da olsa, bu zihni örümcek tutmuş beyinler aynı şeyi yapacak, bundan artık eminim. Değişmeyecek yani. Çünkü bunun üzerinden var oluyor birileri. Ama biz de susmayacağız elbette,

Hani bi’ Hipokrat yemini vardı, sahi ne oldu ona

“Ayrımcılık yapamazsın, ötekileştiremezsin, karışamazsın” demeye devam edeceğiz. İşte bir kez daha diyorum bu yazı vesilesiyle! Konya Meram Devlet Hastanesi’nde bir göz doktoru, kıyafetini açık bulduğu hastayı “Teşhircileri muayene etmiyorum” diyerek odadan çıkarmaya çalışıyor. O da gizlice videoya çekiyor olanları, sosyal medyada görmüşsünüzdür... Ne ayıp, ne çirkin. Neyse ki Sağlık Bakanlığı, doktor hakkında idari soruşturma başlatıldığını duyurdu ama olayın hukuki ve ahlaki boyutları tartışılmaya devam ediyor elbette. Olaya iş etiği ve hukuki açıdan bakarsak; sormak lazım: Bu doktorun Hipokrat yemini yok mu? Hekimlerin mesleklerini onurlu şekilde uygulayacaklarına dair edilen yemin hani? Bir doktorun dini inançlarına ya da ahlak anlayışına göre hasta bakmasına izin veriyor mu bu yemin? Savaşta düşman askerine bile yardım etmeni sağlayan bir yemin bu; o yüzden gereken cezayı almalı bu kişi ve hekim olarak kendine gelmeli! İşin toplumsal boyutuna bakınca da, nerden tutsan elinde kalıyor zaten. Jean ve göbeği açık bırakan bir tişört giymiş hasta. Bu kıyafet seni ne ilgilendiriyor acaba? Kadın hastaya bakmıyorum diye bir kriteri olsa anlayacağım ama o da değil! Türk Tabipler Birliği’nden de şu açıklama gelmiş: “Hekimlik mesleği açısından kesinlikle kabul edilemez. Doktor; hastanın cinsiyetine, kılığına, kıyafetine, dinine, herhangi bir özelliğine bakarak ‘Ben böyle bir hastaya bakmıyorum’ diyemez. Böyle bir hakkı yoktur. Hekimler sağlık sunumu hizmetinden çekilebilirler, o da çok sınırlı nedenle olabilir. Hastanın kendisi ya da yakını hekime şiddet uyguladıysa olabilir. Orada bile hastanın acil durumda olmaması gerekiyor...” Yani bu malum şahıs, (hekim diyemiyorum çünkü duyguları ve inancı mesleğinden önce geliyor) her türlü hatalı. Ve cezalandırılmazsa onun gibiler coşacak! Şort giyenlerin dolmuşta otobüste haşlanmasından sonra daha bir ileri vaka görüyoruz anlayacağınız... İleriye gideceğimize de, geri gidiyoruz. 20 yıldır süren bu kılık kıyafet tartışmalarından yıldık yahu... Kimse kimsenin şortuna da, başörtüsüne de karışmasın. Kıyafet üzerinden yapılan tartışmalar bitsin. Herkes kendinden sorumlu olsun. Olmaz mı?

Haberin Devamı

Hani bi’ Hipokrat yemini vardı, sahi ne oldu ona

Haberin Devamı

Fenerli gençlerle sınavım...

Geçen hafta yaptığım Yunan adaları tatilinde, koyu Fenerli bir ergen de vardı... Arkadaşımın oğlu Atlas aşırı fanatik olduğu için Samos’ta bir tavernada eğlenirken, bir taraftan da Fenerbahçe-Kocaelispor maçını izlemek durumunda kaldık elbette. Allah’tan ben de Fenerliyim de, coşkusuna ortak olabildim. Attığımız her golde Samos’u inletti, gol yediğimizde de bas bas bağırdı, masaları yumrukladı. “Kesin kaleci hatasıydı o gol”, öyle dedi. Tatil boyunca resmen aydınlandım, bilgi sahibi oldum takım hakkında. Mesela ısrarla José Mourinho’nun gitmesi gerektiğini söyledi 13 yaşındaki fanatiğimiz. Aklın yolu bir, gitti sonunda saç baş yolduran teknik adam! Fener’e başkan olacak bir kapasite ve aşk vallahi. Sonra Aziz Yıldırım’ın kızı Yaz’ın videolarını gösterdi. 12 yaşındaki Yaz da ileride kulübe başkan olmak istiyormuş. Şaşırtıcı bir kız doğrusu. 12 yaşında bir kızın konuşma tarzı bu kadar ciddi, bu kadar teknik ve bu kadar yetişkin gibi olur mu ya? Söylediğine göre babasına ısrarla “Mourinho’yu al” diye fikir veriyormuş. E yaşadıklarımız da ortada, acaba başkanlık fikrini kafasından atsa mı? Bir taraftan da Fenerbahçe’ye ‘kadın başkan’ fikrini tekrar mı bi’ düşünse? Bi’ de kadınları mı denesek? Belki yıllar sonra şampiyonluk görürüz.

Haberin Devamı

Hani bi’ Hipokrat yemini vardı, sahi ne oldu ona

Ayakkabı çıkarma sorunsalı

Yeni TikTok fenomenimiz Derin Talu, bir süre önce sınıfsal bir çatışmanın fitilini ateşlemişti malum... İzlemesek de, görüşlerini merak etmesek de bir şekilde çıkıyor işte karşımıza! “Zenginler neden evde ayakkabıyla dolaşıyor?” sorusu sorulmuş kendisine, o da “Her evde ayakkabıyla dolaşılır yani it’s weird... Ben çıkarılmasını çok saçma buluyorum, neden çıkarılıyor ki?” diye cevap veriyor. Yani soru bilmediği yerden gelmiş! Çünkü biz ‘ayakkabını kapıda çıkar da gir’ ülkesiyiz. Derin Talu’nun cevapları beyinleri yakarken, kapıda çıkarılan ayakkabı sorunsalı da giderek büyüyor oysa. Ayakkabıyı içerde çıkarıp çıkarmamayı geçtik, millet daire kapılarının önünde çıkarıyor. Yani apartmanın ortak alanında! Evler kalabalık, yeterli dolap ve alan yoksa sık yaşanan bir durum bu. Biraz da görgü meselesi tabii. Apartmanda yaşayan kimse o görüntüyü görmek, o dağınıklığa şahit olmak istemiyor haklı olarak ve apartmanlarda ister istemez tartışmalar yaşanıyor. Hatta öğrendim ki, bu yüzden açılan pek çok dava var. Geçenlerde okudum bir haberde; Kat Mülkiyet Kanunu’nun 18. maddesi gereği ortak alanlar diğer kişileri rahatsız edecek şekilde kullanılamaz. Hatta uyardığınız halde komşunuz aynı şekilde davranmaya, koridora ayakkabı terlik koymaya devam ediyorsa, dava açabiliyorsunuz. Yani zenginin ayakkabısı züğürdün çenesini böyle yoruyor bazen de. Hadi gidin kapı önündeki ayakkabıları toplayın şimdi.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder