Şirin Sever Müzik festivalinde hedef: Sıfır atık
HABERİ PAYLAŞ

Müzik festivalinde hedef: Sıfır atık

Bütün dünyanın şu anda üzerinde durduğu en önemli konu çevre ve iklim değişikliği... Ülkeler bunun için politikalar üretiyor, şirketler bunun için çalışıyor. Müzik festivalleri de tüm dünyada çok önemli bir alan; özellikle İngiltere ve Amerika’da çok büyük festivaller yapılıyor. Bu festivallerde kişi başı atık 3 kilograma ulaşıyor ve geri dönüşüm kullanımı çok az. Birkaç senedir bu konu daha fazla gündeme gelince; festivaller de, kendi içinde bununla ilgili çalışmalar yapar oldu. Türkiye’deki festivallerde ise bugüne dek böyle bir çalışma yapılmadı ama bu durum değişiyor.

Haberin Devamı

Müzik festivalinde hedef: Sıfır atık

14 Temmuz’da KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek Festtogether; müziğin birleştirici gücünü kullanarak katılımcıları çevre bilincini yükselten bir deneyime davet ediyor. Yerli ve yabancı grupların sahne alacağı etkinlikte; bir çok sivil toplum kuruluşu da biraraya gelecek. Festtogether ekibi ve festivale katılan tüm STK’lar festivalden bir gün önce gönüllülerle birlikte Maçka Parkı’nı temizleyecek.

TİDER (Temel İhtiyaç Derneği), festival alanındaki atık sürecini yönetecek. İhtiyaç Haritası, konukların getireceği kitapları ve müzik aletlerini köy okulları için toplayacak. Spor, sanat, kültür atölyeleriyle beraber farklı bir festival deneyimi yaşamak isteyenlere duyurulur.

Festivale destek veren STK’lar: TEMA Vakfı, Çaba Derneği, TOG, Tohum Otizm ve Sosyal Ben.

Sahnede kimler olacak? Bob Geldof, Mor ve Ötesi, Son Feci Bisiklet, Sophie Hunger, Unkle, Kimbra.

Live Aid konserlerinin yaratıcısı ve sosyal sorumluluk denince dünyada akla gelen en önemli isimlerden olan şarkıcı Bob Geldof, 14 Temmuz’da KüçükÇiftlik Park sahnesinde.

Şefkat öğrenilebilir mi?

Bazen öyle olaylar oluyor ki, ‘gerçekten dünya iyi insanların yüzü suyu hürmetine dönüyor’ diyoruz, o ayrı… Ama şefkat duygumuzu yitirdiğimiz de bir gerçek. Hele de bizim gibi olmayana, bizim gibi düşünmeyene asla şefkat duymuyoruz. Yeri geliyor acımıyoruz, linç ediyoruz, özellikle sosyal medyada bu işi çok güzel yapıyoruz. O yüzden bir kitap tanıtmak istiyorum. Zamanın ruhuna uygun bir kitap.

Haberin Devamı

Müzik festivalinde hedef: Sıfır atık

Adı, ‘Şefkat’. Doç. Dr. Zümra Atalay’ın yazdığı kitap, insan olmanın önemli bir parçası olmasına rağmen giderek unutulan şefkati değişik boyutlarıyla anlatıyor. “Şefkat öğrenilip geliştirilebilen bir erdemdir” diyon Atalay ve ekliyor: “Aynı zamanda bireyin kendine yönelttiği öz şefkati de içerir.” Nedir öz şefkat? Zor zamanlarda arkadaş veya yakınlarımıza gösterdiğimiz sevgiyi, ilgiyi ve nezaketi kendimize de göstermektir. Burası ilginç çünkü çoğu zaman kendimize de acımasız davranıyoruz. Kendisine acımasız olan, galiba başkalarına da acımasız oluyor. Özetle, şefkati anlamak ve onu bir duygudan eyleme dönüştürebilmek için yazılan bu kitabı şiddetle öneriyorum. Şu zamanlarda hepimize yarayacak, çok şey öğretecek bir içerik bence.

Neden şefkatli olamıyoruz?

Evet asıl soru bu: Neden şefkatli olamıyoruz? Doç. Dr. Zümra Atalay madde madde açıklıyor bu sebepleri:

● Eğer insanlar benim çok şefkatli olduğumu düşünürlerse, benden faydalanmaya çalışırlar.

● Kötü şeyler yapmış kişilere karşı şefkatli olmak, onların yaptıklarını onaylamak ve bağışlamak anlamına gelir.

Haberin Devamı

● Yaşamda şefkati hak etmeyen insanlar var.

● İnsanların başkalarının onlara yardım etmesini beklemektense, kendilerine yardım etmeye ihtiyaçları var.

İşte Atalay, bu sebeplere ‘Şefkat Korkusu Ölçeği’ diyor. Yani önümüzdeki bu bariyerler yüzünden şefkatli olmaya korkuyoruz. Oysa ki gerçek anlamda şefkatli olmak cesaret gerektirir. Üzülmeyi, sıkıntı çekmeyi göze almayı gerektirir. Kalbinizi açmak, sıcaklığı, hoşgörüyü, üzülmekten, sıkılmaktan, iyi niyetinizin suistimal edilmesinden korkmamayı gerektirir. Bunu nasıl yapacağımız da kitabın sayfaları arasında.

Etrafımızda olup bitenlere, dedikodusunu yaptığımız insanlara, sosyal medyada linç ettiklerimize, hatta göçmenlere karşı yönelttiğimiz nefrete bakın ve neden mutsuzuz anlayın. Acaba şefkatsizlikten olabilir mi? Ne dersiniz?

İyilik perisi bir hemşire

Şefkat dedim madem, özel bir tanışmayı buraya da yazayım... Kısa süre önce tanıştım Mülkiye Okyay’la. Kendisi bir cerrahi hastalıkları hemşiresi ve müthiş bir kadın.

Müzik festivalinde hedef: Sıfır atık

Hayatını yardıma adamış. Sadece Türkiye’de değil az gelişmiş ülkelerdeki insanların hayatına da değmeye çalışan bir yardım gönüllüsü. Hani filmlerde görürüz ya; doktorun bulunmadığı Afrika ülkelerine giden Yeryüzü Doktorları vardır. Sean Penn, Javier Bardem gibi aktivist oyuncular oynar genelde... Özenirim onlara, ‘vay be ne hayatlar var’ diyerek. İşte Mülkiye Okyay da onlardan. 1997 depreminde göçük altına giriyor, uzun saatler kalıyor, pek çok hayat kurtarıyor. Yaşananlardan çok etkilendiği için de profesyonel şekilde yardım etmenin yollarını arıyor; eğitimler alıyor. Sonra Sağlık Bakanlığı ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı ile çalışmaya başlıyor.

Müzik festivalinde hedef: Sıfır atık

Doktora ihtiyacı olan ülkelere gidiyor, Afrika’ya mesela... Onbinlerce kişiye yardım eli uzatıyor. Müthiş bir donanıma sahip. Afrika’ya gönüllü gitme yolları, koli hazırlama, doğada hayatta kalma yolları derken öyle etkileyici hikayeler anlatıyor ki, dinledikçe insan olan, şefkatli olan, yardım edenlerin tarafına geçmek istiyorsunuz anında. Hadi siz de bu iyilik meleği kadını İnstagram’da takip edin...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder