Tarihi hüsran denir buna!

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! O kadar olay oldu, büyük kadın hareketi diye dünyada tartışıldı, arka arkaya Twitter’da itiraflar yapıldı ama geldiğimiz noktaya bakın… Hollywood’un ünlü yapımcısı Harvey Weinstein’ı cinsel tacizle suçlayan 30 kadının sosyal medyadaki isyanıyla başlayan #meetoo akımının hazin sonundan bahsediyorum…

Biliyorsunuz Hollywood’un ünlü kadınları, 67 yaşındaki yapımcının sistemli cinsel tacizlerine karşı çıkmış, onun yaptıklarını dünya kamuoyuyla paylaşmış ve bir uyanış hareketi başlatmıştı. Dünyanın dört bir yanındaki kadınlar da bu harekete katılınca herkes; erkek tacizine karşı çıkmak konusunda birleşmişti.

Bir uyanıştı, bir umuttu, beklenti büyüktü. Tüm dünya, ünlü yapımcının alacağı ağır cezayı bekliyordu ama geldiğimiz noktada öğrendik ki; 30 kadın, 25 milyon dolarlık anlaşma yaptı ve bu davadan vazgeçti. Tarihi hüsran denir buna! Kadınların tarih boyunca tacize/tecavüze karşı çıkmasını engelleyen ‘şey’ yine oldu.

Para yine onurun önüne geçti, davanın önüne geçti. Maalesef bu kadar büyük bir hareketin sonunun böyle olacağını kimse düşünmüyordu. O tacizci demir parmaklıklar arkasına girecek ve kadınlar umutlanacak ve güçlenecekti ama tersi oldu. Şimdi öyle çok tacizci güçlendi ve umutlandı ki, ancak bu kadar olur. Yazık oldu, hem de çok yazık.

Sayın mahkeme heyeti.. Bunlar nasıl sorular acaba?

Bir başka cinsel taciz davasıyla devam edelim… Bakın kadınlar için süreç nasıl işliyor, bir kez daha görmüş, okumuş olalım. Onlarca taciz davasından biri evet. Ama geçenlerde okurken hayretler içinde kaldım, içim şişti. Bahsetmeden olmaz… Prof. Dr. H.B., yanında çalışan Ç.B.’ye cinsel saldırıda bulunmak suçundan tutuklanıyor, ardından yapılan itiraz üzerine serbest bırakılıyor.

İlk duruşmada mahkeme heyeti Ç.B.’ye, maruz kaldığı cinsel saldırıyı anlattığı sırada, şöyle sorular soruyor: "Mücadele edemedin mi?", "Kendinde miydin?", "Yüzüne ya da herhangi bir yerine vuramadın mı?", "Yardım istemedin mi?", "Bağırmadın mı?" Kadına sorulan bu sorular, hiç bitmiyor nedense. Kadını suçlu göstermek için her türlü baskı uygulanıyor. Ç.B. daha önce davaya bakan ve talepler doğrultusunda değiştirilen diğer savcının da kendisine “Ben de kadınım, sen de kadınsın.

Ben neden tecavüze uğramıyorum da sen uğruyorsun” dediğini aktarıyor. İnanılır gibi değil! Bu neyin kafası diye sormak lazım ama soran yok. Bu insanların hangi duygularla bu soruları sorduğu, kafalarındaki hangi düşüncelerle yargılama yaptığı gerçekten hukukun mu, yoksa psikolojinin mi alanı artık bilemiyorum. Ama şunu biliyorum: Bu tür sorular soruldukça, bu bakış açısı oldukça kadına taciz/tecavüz hiç bitmeyecek.

Harvey Weinstein gibi adamlar serbestçe dolaşacak, kadınlar tacize tecavüze karşı çıkmak için sokaklara döküldüğünde tutuklanacak. İşte bu zihniyet yüzünden kadınlar kelepçelenecek, gözaltına alınacak. O yüzden susmamalı, yazmalı, çizmeli, konuşmalı. Bıkmadan usanmadan.

En değerli alışveriş etkinliği

Yılbaşı alışverişi çılgınlığı başladı. İndirimler, etkinlikler, kampanyalar gırla. Faydalı olmak, bir amaca hizmet etmek için de güzel fırsatlar var: Her yıl geleneksel olarak düzenlenen ‘Tohum Otizm Vakfı Alışveriş Festivali’ mesela. 18-19 Aralık tarihlerinde Four Seasons Hotel at the Bosphorus‘ta gerçekleştirilecek ve festivalin giriş ücreti de dahil olmak üzere; katılımcı firmalardan sağlanan gelir, yılbaşı alıveriş sepetleri, seminer ve çekiliş bileti ücretlerinin tamamı Tohum Otizm Vakfı’nın projelerine aktarılacak. Yani yılbaşı alışverişi yapacaksanız, bu etkinliği es geçmeyin. Takıdan giyime, dekorasyondan tekstile, mücevherden kozmetiğe 120’yi aşkın markanın ürünü birarada. Aklınızda bulunsun.

Bir çocuk gülümsetin

Madem faydalı etkinliklerden bahsediyoruz, bir tane daha gelsin... ‘Mutluluk Ağacı’ isimli proje; okul, çocuk esirgeme kurumu, sivil toplum kurumları veya hastanede tedavi gören kanser hastası çocuklar gibi ekonomik dezavantajı olanlara yılbaşı hediyesi ulaştırıyor.

Proje sahipleri bir ihtiyaç listesi oluşuturuyor; isteyenler de bu listede yer alan atkı, bere, eldiven, oyuncak, pijama, kitap, kırtasiye malzemeleri gibi çeşitli hediyeleri mağazadan satın alarak ‘Mutluluk Ağacı’nın altına bırakıyor ve bir çocuğu gülümsetmiş oluyor.

‘Mutluluk Ağacı’ Projesi Canpark AVM ve Rotaract Adalar, Ataköy, Bakırköy, Beyoğlu, Bostancı, Caddebostan, Erenköy, Fındıklı, Gayrettepe, Kalamış, Karaköy, Maslak, Ortaköy, Sarıyer, Şişli ve Tarabya Rotaract Kulüpleri işbirliğiyle 31 Aralık tarihine kadar sürüyor. Hediyelerin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması da Rotaract üyeleri tarafından sağlanıyor.