Şirin Sever Yine Cem Yılmaz izliyoruz bi’ gün...
HABERİ PAYLAŞ

Yine Cem Yılmaz izliyoruz bi’ gün...

Yeni gösterisinin haberi duyulur duyulmaz, ortalığı yine heyecan dalgası sardı. Ne de olsa, Türkiye’yi güldüren adam o. Bir klasik. Hatta bir sosyolog bence. Cem Yılmaz’ın 5 yıl aradan sonra yazdığı yeni gösterisinden bahsediyorum: ‘Diamond Elite Platinum Plus’. Kısaca DEPP diyoruz, daha kolay oluyor! Londra’da start verdiği gösteri başladığından beri herkes, ‘Cem Yılmaz’daydık’, ‘Cem’i izledik’ demek için bilet peşinde ama nedense tartışma hiç bitmiyor: Sevdimcilerle sevmedimciler, çok güldümcülerle aman hiç gülmedimciler yarışıyor.

Haberin Devamı

Neymiş 1.5 saat sürekli gülememiş! Bu mudur? O analizler, tespitler, sohbet peki? Cem Yılmaz’la 1.5 saat muhabbet, ne kadar kötü olabilir arkadaşlar? İşte bu merakla cuma akşamı gittim Kıbrıs’ta izledim şovu. Concorde Deluxe Otel’de sahne aldı Yılmaz; “Kıbrıs’a Serdar Ortaç kadar sık gelemiyorum ama güzel yer” diyerek başladı.

Yine Cem Yılmaz izliyoruz bi’ gün...

Elbette bütün esprileri sıralamayacağım ama 5 yılda bize anlatmak için neler biriktirmiş bahsetmeliyim… Omzunda bir pelerinle çıkıyor sahneye çünkü tüm derdi havalı görünmek; bu yüzden şarkıcılara çok özendiğini itiraf ediyor; oradan da konuyu Tarkan’a bağlıyor. “Dünyayı Tarkan yönetsin istiyorum” diyor, nedeni ise oyunda. Sonra müzik sevgisinin nasıl başladığını, bu işe ilk heves ettiğinde yaşadıklarını aktarıyor. Yani sürekli eş dost sahnesine çıkıp davul çalmasının hikayesi de oyunda mevcut. Acun Ilıcalı da, Nusret de dilinden kurtulamıyor Cem’in. Eti tokatlayan, altına bulayan, havada döndüren Nusret’e “Sen o danayla ne yaşadın Nusret?!! Kimse sana nimetle oynanmaz, çarpılırsın demiyor mu?” dediğinde salon alkıştan yıkılıyor. Gösterinin adı neden bu kadar uzun ve zor peki? “Daha önceki gösterilerimin isimleri de uzundu, zordu, ilginçti. Çünkü kimse normal olmaktan hoşlanmıyor, normal de kalmadı zaten” diyerek özetliyor.

Özetle Cem Yılmaz’ın yaptığı, sohbet etmek, içini dökmek, onca yıllık dostlarıyla laflamak. Hatta biraz ‘biz’i sorgulamak. Sadece gülmeye değil, bunlara da varsanız, gidin derim.

LAZERSİZ KAPATMIYORLAR!

Haberin Devamı

Bu arada her zaman olan şey yine oldu... Derdi izlemek, dinlemek olmayanlar; sadece orada olduğunu belgelemek isteyenler, her zaman olduğu gibi telefonlarına sarıldı. Bütün anonslara rağmen! Concorde Deluxe Otel’in bin kişilik dev salonunda ışıklar kapatıldığı andan itibaren telefonu açan herkes, yüzüne tutulan lazer ışığı ile uyarıldı. O telefonlar anında ve sessizce yere indirildi. Boşuna demiyorum, biz bundan anlarız diye. Belli ki çözüm bu, o zaman yayalım.

YETENEKLİ BAY SERHAT!

Yazının sonunu en başa yazıyorum: Uzun yıllardır bu kadar iyi bir sahne performansı izlemedim ben! Oyuncu Serhat Kılıç’ın sahnesini, çok eğlendirdiğini epeydir duyuyordum ama geçtiğimiz akşam ilk kez tanık oldum...

Yine Cem Yılmaz izliyoruz bi’ gün...

Özetliyorum: Benim diyen sanatçıyı cebinden çıkarır!

Serhat Kılıç’ı en çok da ‘Seksenler’ dizisinden tanıyoruz ama birkaç senedir çok renkli müzikli bir şova da imza atıyor, farklı mekanlarda sahne alıyor. Etiler’de Scarlet isimli steakhouse’un ikinci yılı dolayısıyla sahne aldı geçen gün, ben de orada izledim. Acayipti gerçekten... Yerli, yabancı, rap, türkü, sanat müziği her telden çalıyor. Bir şarkıyı ‘Adnan Şenses’in blues versiyonu’ diye okuyor, ‘Muhtacım’ şarkısını Bob Marley tarzı seslendiriyor, Cem Karaca’dan ‘Islak Islak’ı söylerken rahmetli sahnede sanıyorsun, Zeki Müren’den okuyor, Zeki Müren geldi sanıyorsun, ortaya müthiş eğlenceli bir şey çıkıyor.

Haberin Devamı

Zaten “Bu gece burada müziğin ne kadar evrensel olduğunu göreceğiz” diyor, çok da güzel gösteriyor! Dans ediyor, hopluyor, zıplıyor. Gecede üç gömlek değiştiriyor terlemekten. Arada “Oyuncuyum ben, haddimi bilirim” diyor ama bu kadar iddialı bir şovun arasında kayboluyor söyledikleri. Demem o ki, oyuncuların çoğu şarkıcı olmak, sahne almak hevesinde ya şu ara... Bazıları gerçekten iyi, bazıları da çevresinden gazı alıyor, yazık ediyor kendisine ya... Önce Serhat Kılıç izlesinler. Bu iş nasıl yapılır, nasıl emek verilir, sahne nasıl doldurulur, o ruha nasıl girilir ve işin hakkı nasıl verilir görsünler isterim. Gerçekten bravo, gerçekten tebrikler... Kılıç’ın çıktığı mekanın abonesiyim artık.

ÇILGIN BİR BANKA SOYGUNU

Madem iyi performanslardan bahsediyorum bugün…

Şahane bir oyun tavsiye edeyim size: BKM ve Talimhane Tiyatrosu’nun hayata geçirdiği; başrollerinde Serhat Tutumluer, Seren Şirince ve Bora Akkaş ve pek çok oyuncunun yer aldığı ‘Bir Banka Soygunu Komedisi’. Gerçekten komik ve aksiyonu bol bir soygun hikayesi...

Yine Cem Yılmaz izliyoruz bi’ gün...

Temposu o kadar yüksek ki, “Ya bunlar ne yaşıyor sahnede” demişim bir an!! Dekor sürekli değişiyor, kimin eli kimin cebinde belli değil, oyuncular iplerle tavandan sarkıyor, hatta bir yerde duvarda oynayanlar bile görüyorsun, öyle çılgın bir sahne kullanımı. Gerçekten müthiş bir prodüksiyon ve izlerseniz pişman olmazsınız.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder