6-1’lik Bulgaristan zaferi sonrası sevgili Faik Gürses ustamız, bu maçı işaret etmiş ve ‘esas maç salı akşamı’ diye yazmıştı. Bu maç hem Gürcistan hem de bizim için bir final niteliğindeydi. Bireysel yeteneklerimizin dünya çapında olduğu bir takımız biz. Cumartesi akşamı ilk 11 tercihi ve oyun şablonu hususunda Montella’yı eleştirdiğim için sosyal medyadaki futbol uzmanları (!) tarafından linç yedim.
Dün akşam, Montella konusunda yanıldığımı itiraf etmeliyim. Hem oyun kurgusu hem de kadro tercihinde çok doğru kararlar verdiğini gördük. Hoca Dünya Kupası’na katılmayı kafasına koymuş. Takımın iştahını da görünce insan başka hayaller kurmak istiyor. Gurup ikinciliğini neredeyse garantiledik. Acımasız eleştiriler Kerem’i bozmamış, tam tersine ateşlemiş. İleride buluştuğu her topta Gürcistan’ın kabusu oldu. Kenan yine yıldız gibi parlıyor. Merih forvette, defansta olduğundan daha çok katkı verdi. Dün akşam Arda gününde değildi.
Gerçi daha ne olsun derseniz onda da haklısınız. Sonuç yanıltıcı olmasın, Gürcistan güçlü bir takım. 4-0’dan sonra biz biraz bırakınca hemen maça ortak olmaya çalıştılar. Avrupa ya da Dünya kupaları yolunda biz biraz böyleyiz. Tarihimiz boyunca kolaya talip olmadık. Hep zorluklarla mücadele ettik. Zaten Türk’e zor de, sonra seyret. Seneler sonra İzmit’te milli maç harika oldu. Seyirci de öyleydi. Bir de şu rakip milli marşı ıslıklama saçmalığını bir bıraksak.

