Şule Özdemir Bir Youtube dili: Evet arkadaşlar!
HABERİ PAYLAŞ

Bir Youtube dili: Evet arkadaşlar!

"Evet arkadaşlar"...

Bu günlerin yeni konsepti öyle değil mi? Ben duymaktan fena halde sıkıldım. Gerçi söyleyenler halinden memnun görünüyor. 20 dakikalık bir videoda kaçıncı kere "Evet arkadaşlar" diyorlar bilmiyorum. Saysalar fena olmaz hani. Gerçi saysalar ve sayısını bilseler bir şey fark eder mi? Hiç sanmam. Dile pelesenk olmuş bir kere, rahatsız edici olması kimin umurunda? Evet arkadaşlar, evet arkadaşlar, evet arkadaşlar. Arka arkaya okumak bile fena halde iç bayıyor değil mi?

Bir keresinde bu "evet arkadaşlar" yüzünden online ders bırakmışlığım var. Dersi veren kadın sürekli "evet arkadaşlar, şimdi değerli arkadaşlar, sesim geliyor mu sevgili arkadaşlar, sorularınızı sonra alayım değerli arkadaşlar, evet arkadaşlar ödev konusu..." Aaa! deyip çıkmıştım dersten, bir daha da kaydımı yaptırmamıştım.

Haberin Devamı

Bir Youtube dili: Evet arkadaşlar

Bu biraz dil bilgisi meselesi sanki. Dile hakim olamadığında, kelime dağarcığın az olduğunda tek yapabildiğin aynı kelimeleri tekrar etmek. Dili çeşitlendirememek. Dilin müziğini kuramamak. Ahengi yakayamamak. Öyle ya, konuştuğunda dil müziğe dönüşür ağzında. Tınısı, ritmi vardır. Kelimeler yankılanır, ortak bir beste üretir. Dile hakimiyetin ne kadar fazlaysa seni dinleyen mest olur, kelimelerini duyar, anlamlarını duyar, seni duyar. Sürekli aynı cümlelerle konuştuğunda dilinin ahengi, müziği yoktur, kayıptır. Müziksiz bir dilin de tadı yoktur. Bu yüzden devam etmek istemezsin dinlemeye, bırakırsın, sıkılırsın. Sürekli do sesini basan bir müzisyen gibi... Kelimeler de dilin notalarıdır. Dans eder, renk verir, can katar kişiye. Aynı manayı kasteden 2 kelime bilmiyorsan, birine mahkum olur, onun gölgesinde dolaşırsın. Çeşitlendiremezsin konuşmanı, dön dolaş aynı yere varırsın. De ja vu!

İşte bu "evet arkadaşlar" da bende dejavu etkisi yaratıyor. Beynimi uyuştuyor, daha önce bunu yaşamıştım diyorum. "Bak bak işte yine oldu" hissiyle topukluyorum oradan. Hani diyorum bu dejavu hissini yaşatmadan dile hakkını versek, müziksiz bırakmasak hepimiz için daha güzel olmaz mı?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder