Ekim de geldi ya

Ekim de geldi ya,

Şöyle yakmayan öğle sıcağında şehrin tarihi semtlerini dolaşasım var.

Meydana bakan bir cafede oturup gelen geçeni izleyesim var.

Sevdiğim kitapevlerinde vakit geçirip, yeni çıkanlar rafından kitap alasım var.

Köy pazarlarında dolaşıp değişen mevsimin rengine hayran olasım var.

Tezgahlardaki acurlara bakıp “Bundan çok güzel turşu olur” diyen teyzenin tarifini dinleyesim var.

Şort üstü kot ceket açıkhava konserine gidesim var.

Şehrin sanat galerilerinde yeni açılan sergileri gezesim var.

Yerel mutfağa sahip çıkan bir şefin menüsünü deneyesim var.

Fırından yeni çıkmış limonlu kek kokusuyla evi sarıp sarmalayasım var.

Üzerimde hırka, yanımda çay, en sevdiğim koltuğa kurulup film izleyesim var.

Sırt çantamı yüklenip yakınlardaki antik şehirleri gezesim var.

Üzerime bir şal atıp günbatımını seyredesim var.

Güneşi sırtıma alıp telaşı azalmış kumsallarda yalınayak yürüyesim var.

Balkonlarında biber kurutulan evleri çocukluk anısı gibi izleyesim var.

Var da var… Peki sizin listede neler var? Hadi yazın beraber olsun.