Giriş
Son bir haftadır gündem Demet Akalın ve Seda Sayan’ın dargınlığı. Seda Sayan, Demet Akalın ve Alişan’ın sunduğu programla anlaşınca ikilinin arasındaki ipler kopmuştu. Demet Akalın haklı. Sürekli günlük program yapmayacağını söyleyen Seda Sayan’ın hem de programın bittiği gün Demet Akalın’a mesaj atıp “Ben başlıyorum” demesi şık olmadı. Demet de zaten “En azından pazartesiyi bekleseydi. Hepimiz ağlarken olacak şey mi?” diye açıklamasını yaptı. Bu tavır Seda Sayan’a bence yakışmadı.
Ama asıl ilginç olan şu: Seda Sayan’a partner olması için Alişan’a teklif gittiğini duydum. Alişan hem ortağı, hem de yakın dostu Demet Akalın’ı kırmamak için teklifi reddetmiş. Ne diyeyim valla helal olsun. Hele şu sıra müzik sektörü durmuşken, Alişan’ın böyle cesur bir karar vermesi herkesin yapacağı bir hareket değil.
BİN PİŞMAN...
Geçenlerde ‘40’ programına konuk olan Mehmet Ali Erbil’in Serdar Ortaç ile ilgili “Telif haklarını sattı” açıklamasına şok oldum. Beste fabrikatörü Serdar Ortaç’ın şarkılarının telifleri torunlarına yetecek kadar fazla. Bir sanatçının hayat garantisidir aldıkları telifler. Bunun üzerine Serdar’a mesaj attım. Ses çıkmadı. Oysa her soruya hemen döner. Eminim bunun pişmanlığını ve duyulmasının verdiği rahatsızlığı yaşıyor. Umarım bu durum ona ders olmuştur. Bu arada Mehmet Ali Erbil’e de nazar değmiş. Evinde düşünce apar topar hastaneye kaldırılmış. Bir gün hastanede kalmış. Şu an evinde dinleniyormuş. Çok geçmiş olsun.
ZEKERİYAKÖY’DE İSYAN VAR
Tam köşemi yazarken Zekeriyaköy’de yaşayan bir arkadaşımdan fotoğraf geldi. Uzun süredir Zekeriyaköy dizi setine dönüşmüş durumda. Köy halkı isyanda. Yapmadıkları şey kalmadı. Hepsinin şikâyeti ortak. Gece yarısı gürültüden uyuyamadıklarından tutun da gördüğünüz çöp yığınlarına kadar. Bunca uyarıya, tartışmaya rağmen en küçük bir değişiklik yok maalesef.
Burası da bir okulun önü. Hadi bunca tepkiye, kavgaya gürültüye kulağınızı tıkıyorsunuz da şu görüntüye arkanızı dönüp nasıl gidebiliyorsunuz anlamış değilim. Artık yapımcılar şu köy halkının sesini duysa ve ortak bir çözüm bulsa hiç fena olmaz. Yoksa iş çığırından çıkacağa benziyor.
HARİKASIN ALEYNA
Aleyna Tilki hem başarılı, hem de duyarlı. Geçenlerde Haluk Levent’in müzisyenler için başlattığı yardım kampanyasına sahne kostümlerini bağışlamış. Gecede 250-300 bin TL kazanan solistler, popçular ellerini cebine atmazken, orkestralarından gelen yardım mesajlarına bile dönmezken Aleyna’nın yaptığı çok güzel bir davranış. Hatta öyle ki; gördüğü sokak müzisyenlerini de asla boş çevirmiyormuş. Cebindeki parasını paylaşıyormuş. Elinden geldiğince yardım elini uzatıyormuş. Harikasın Aleyna... Aynen bu şekilde devam.
KİREÇBURNU SAHİPSİZ Mİ?
Gazetenin sayfaları bittiğinde biraz nefes alabilmek ve günün yorgunluğunu atmak için soluğu Kireçburnu sahilinde alıyorum. Orada kuşları beslemek, kitap okumak çok iyi geliyordu. Geliyordu diyorum ta ki geçen haftaya kadar. O canım Kireçburnu sahili küçük bir açık hava meyhanesi oldu şu sıralar. Arabaların kaputunda rakı sofraları kuruluyor. Park eden birçok arabada sonuna kadar açılan müziklerle sakince oturup kafa dinlemek maalesef artık mümkün değil. Buna yere atılan çekirdek kabukları, çöpler ve deniz kenarında yakılan mangalları da eklersek durum içler acısı. Yok mu bunun bir yasağı, bir cezası? Lütfen Allah rızası için bir an önce uygulansın.
