Baba sağlıklı mı?

Biz bir kız bir erkek iki kardeşiz. Babamızın gayrimenkulleri var, bunları erkek kardeşim yönetiyor ama kendisi borçlanıyor. Babamı kefil yapıyor sonra da babamın malları onun borcu için satılıyor. Babam 82 yaşında bunu önleme imkanım var mı? Mallarına tedbir koyabilir miyim? C.B.

Normal şartlarda babanızın davranışının önüne geçemezsiniz. Bir insan mallarından dilediği gibi tasarruf eder. İster keyfine harcar isterse borçlanır. Dolayısı ile hayatta iken müdahale mümkün değil. Ancak normal şartlarda olduğu duruma özellikle dikkat çektim. Peki normal olmayan hal nedir. Örnek vereyim; bunlardan biri babanızın yaşlılığı nedeni ile akıl sağlığının yerinde olmayışı halidir. Bir insana durduk yerde akıl sağlığı yerinde değildir denilmez, sağlıklı kabul edilir. Üstelik de tek başına yaşlı olmak bir hastalık da değildir.

[[HAFTAYA]]

Bunun aksini belgelemek iddia eden kimseye düşer. Yani babanızın akıl sağlığının yerinde olmadığını ileri sürecekseniz ve bunu doktor raporu ile belgeleyecekseniz babanızın yaptığı işlemler geçersizdir, örneğin kefil olamayacaktır. Bir adım daha ileri giderek, diyelim ki babanızın mal varlığı var ve siz akıl hastalığı bulunduğu konusunda doktor raporu sağlayabiliyorsunuz, bu halde mahkemeye başvurup babanızın hacir altına alınmasını yani kendisine vasi tayinini isteyebileceksiniz. Kendisine vasi tayin edilen kimse bahsettiğiniz türden hiçbir işlem yapamaz, yaparsa geçersizdir. Ancak bir insan sadece yaşlı olduğu için hacir altına alınmaz, mutlaka hukuki işlem yapamayacak derecede akıl hastası olması gerekir. Sağlıklı birinin mallarına da bu şartlarda tedbir koyamazsınız, akıl sağlığı bulunmadığı hallerde ise tedbire gerek yoktur, zaten hukuki işlem yapamaz.

Sözlü karar olmaz

Apartmanımızda güçlendirme ve mantolama yapmak için çoğunluk kararı alındı. Kararda herkesten 200 lira toplanma şartı vardı ama sonradan bu paranın yetmeyeceği anlaşılınca sözlü olarak iki bin liraya çıkarıldı. Güçlendirme ve mantolama yapıldı ama bu parayı ödemeyenler oldu. Bu parayı nasıl alacağız? H.E.

Moralinizi bozmayayım ama doğrusunu isterseniz biraz zorlanacaksınız. Çünkü; birincisi, güçlendirme kararı öyle kat malikleri arasında karar vermekle olmuyor. Önce güçlendirme ihtiyacının bulunduğuna dair teknik bilgi gerekli. Bunu da yasadaki yeni değişiklik şu şekle soktu. Diyor ki ‘güçlendirme zorunluluğu bulunduğu mahkemece tespit olunmuşsa…’ maliklerin rızası aranmaz. Dolayısı ile öncelikle mahkeme kararı olacak, sonra da tekniğine uygun bir proje bulunacak. Bunlar olmazsa gelişigüzel güçlendirmeye itiraz olur, bu para ödenmez. İkincisi, siz 200 lira için karar almışsınız sonra sözlü olarak iki bin liraya çıkmışsınız. Sözlü aidat veya ortak gidere iştirak payı olmaz. Bunlar karara bağlı hususlardır. Bitmedi, mantolama dahi projeye bir müdahaledir. Bu konuda alınması gereken kararın beşte dört oranında olmasının yeterli olduğunu söyleyenler bulunduğu gibi ben ve benim gibi düşünenler, proje tadilatı gereken hususlarda tam iştirakle karar alınması gerektiğini düşünmekteyiz. Gerekçe olarak da, mantolamanın tadilat projesi gerektirdiğini ve bunun da ancak maliklerin tümünün kabulü ile olabileceğini söylüyoruz. Çünkü bu mülkiyet hakkına bir müdahaledir, malik istemezse mülkiyet hakkına el atamazsınız. Ayrıca belki de binada mantolamayı gerektirmeyecek bir izolasyon mevcuttur ama bunu sade vatandaş bilmez, modaya ve reklamlara uyup bir de mantolama yapmaya kalkışabilir. Bütün bunlar da mantolamaya razı olmayan kat malikini külfet altına sokar. Bu nedenlerle işiniz zor.