Giriş
Gazete haberi: “Sokakta yürüyen 18 yaşındaki kıza elle tacizde bulundu, çantasını gasp etmeye çalıştı. Kızın bağırması üzerine kaçtı.
Güvenlik kameraları izlendi saldırgan yakalandı. Cinsel taciz ve yağma suçundan yattığı hapishaneden bir ay önce çıktığı anlaşıldı.” Tamam mı?
★ ★ ★ ★ ★
Hukukta ceza vermenin amaçları anlatılır. Birincisi; hapis veya sair uygulamalar ceza verme amacı taşır. İkincisi; hapis cezası aynı zamanda ıslah müessesesidir, hapiste suçlu ıslah edilir.
Üçüncüsü; suç işleyen hapse koyulmakla toplum korunmuş olur. Anlattığım olayda taciz eden 10 yıl yatmış peki ıslah olmuş mu? Olmuş diyen var mı? Demek ki sadece cezaevine koymak yetmiyor.
Cezaevi de ıslah edememiş. Peki toplumun içine saldık ne yaptı? Gitti yine 18 yaşında bir genci taciz etti. 10 yıl ceza gördü, hukuk bu yöndeki işi tamamlandı ama geriye ıslah ve toplumun korunması kaldı. Adam 10 yıl yatmakla ıslah olmadığına göre bunun tedaviye de ihtiyacı var. Bu hem onun için gerekli hem de toplum için.
★ ★ ★ ★ ★
Bu gibi taciz suçunu işleyenlerin hapisten çıktıktan sonra tedavisinin şart olduğu zira topluma zararlı olduğu kesinleşmiş durumda.
Bu noktada bir önerim var: İstanbul’da hiçbir işe yaramayan bir ada var, ‘Hayırsız Ada’, işte şimdi işe yarayabilir. Hayırsız Ada’ya bir rehabilitasyon merkezi kurulmalı. Cinsel sapkınlık gösterenler bu yerde tedavi edilmeli. Bakın iki problemin birden halledilmesini öneriyorum.
Uzun yıllar burada rehabilite edilip ıslah edilir ve ikincisi de toplum bu adamlardan korunmuş olur. Islahı kabul etmeyenler de orada tedavisi bitene kadar kalır, toplum içine salınmaz.
Toplumu korumak bu işte en önemli görevdir ve yapılacak masraftan kaçınmamalıdır. Zira bundan daha hayırlı bir iş düşünemiyorum.
★ ★ ★ ★ ★
Böylece yıllardır hayırsız hayırsız duran bizim adamız da hayırlı bir işe vesile olur. Yoksa “İki-üç sene yattın hadi çık yine kızlarımızı taciz et” diyecek halimiz yok.
Bir zamanlar İstanbul’daki başıboş köpekler bu adaya bırakılmıştı. Hâlâ oradalarsa bu hayvanlar rehabilitasyon amaçlı kullanılıp onlara sevgi aşılayabilir, hayvanların da korunması şartı ile.
