Giriş
Grip aşısı sordu, olmadığını öğrenince üç hemşireyi darpetti, bir kişiyi bıçakladı ve yakalandı, sonra serbest bırakıldı. Aracı ile sokağa aşırı hızlı girdi bir çocuğu ezdi, sonra serbest bırakıldı. Ayrılmak isteyen sevgilisini bıçaklayarak yaraladı, o da serbest kaldı. Bunlar toplum nazarında kabul gören işlemler midir?
***
Kesin söyleyeyim değildir. Serbest kalırken, yok haftada bir karakola gidip imza verecekmiş, yok yurtdışına çıkmayacakmış... Bunlar toplum nazarında hikaye. Sen bu tipleri her hali ile sokağa salıyor musun salmıyor musun? Tutuklama bir tedbirdir.
Tamam aslolan tutuksuz yargılamadır ama arkasından gelene de dikkat edelim, tutuklama bir tedbirdir. Yukarıda saydığım örneklerde suçu işleyeni tutuklayacaksın. Çünkü tutuklamadaki tedbirlerden biri de suç işlemek için bahane arayanlara karşı toplumu korumaktır.
Arkadaşlık teklifini kabul etmediği için veya ayrılmak istediği için karşısındakini bıçaklayan birinin bunu bir başkasına karşı yeniden işlemeyeceğinin garantisi yoktur. Bu nedenle toplumun korunması için tutuklayıp öyle yargılayacaksın. Kullandığı araçla aşırı hızla gidip bir veya birden fazla kişinin ölümüne neden olandan da toplumu koruyacaksın.
***
Zaten bizim kanunlarımız ceza verirken bu gibi olayları yaratanları korumuş, ‘bu taksirli suçtur’ demiş. Taksirli suç, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı bir davranışla işlenen suçtur, cezası çok azdır. İyi ama bir sokağa anormal hızla girmek dikkat göstermemek midir, yoksa sonuçta bir kaza olacağını bilmek midir? Buna olası kast denir ki hafife alınacak bir husus değildir.
Ama üzülerek söyleyeyim, üç defa - beş defa benzer suçu işleyenler, dafalarca soygun yapan, defalarca yaralama suçu işleyenler bile tutuklanmadan yargılanıyor. Yani toplumu koruyacak önlem alınmıyor. Sonra öldürülenin veya yaralananın arkasından ağlaşıyoruz. Bu işte bir yanlışlık yok mu?
